Türk anayasal sistemi, Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren Cumhurbaşkanının Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilmesini öngörmüştür. 2007 yılında 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in görev süresinin dolmasının ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili Anayasa Mahkemesi’nin verdiği meşhur 367 kararı siyasi ve hukuki bir kriz doğurmuştur. Hukuki anlamda izahı mümkün olmayan bu karara Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesini öngören bir anayasa değişiklik paketi ile cevap vermiştir. Halkoylaması ile kabul edilen bu anayasa değişikliğinin ardından Cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesi esasına geçilmiş ve ayrıntılı bir seçim hukuku süreci ortaya çıkmıştır. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini öngören ilgili anayasa maddesi seçimle ilgili usul ve esasların kanun tarafından düzenlenmesi ilkesini benimsemiştir. 19.01.2012 tarih ve 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu, Cumhurbaşkanı adaylarının seçim gelir ve giderlerine ilişkin usul ve esasları düzenlemiş olup bunların denetlenmesi görevini Yüksek Seçim Kuruluna vermiştir. Çalışmada Yüksek Seçim Kurulunun 2014, 2018, 2023 yıllarında gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde verdiği kararlar ışığında seçim gelir ve giderlerinin denetimi konusu incelenmiştir.
Cumhurbaşkanı Seçim Gelir ve Giderleri Yüksek Seçim Kurulu Propaganda Hazineye Gelir Kaydetme
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 22, 2023 |
Submission Date | November 21, 2023 |
Acceptance Date | December 2, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 1 Issue: 2 |