Osmanlı yönetim dinamiğinde ilk karşımıza çıkan, idari alandaki kural ve uygulamalarda görülen birlik eğilimidir. Bu eğilimin daha başlangıçtan itibaren tımar rejimine yansıyan yönleri, kimlere tımar verileceğinden, tımarlıların devlet ve halk nezdindeki yetki, görev ve sorumlulukları gibi temel alanlara kadar genişçe bir yelpazede kendini gösterir. Bu hem idare, hem de vergi hukuku alanlarında belirli ölçüdeki standartlaşmayı beraberinde getirir. Ceza hukukunun "cerimeleri" ilgilendiren yönü de tımar sistemi ile alakası bakımından daha erken dönemden itibaren standartlaşmaya başlamıştır. Standartlaşmanın görülebildiği bir diğer alan, yine tımar rejiminin temel dayanağını oluşturan rniri toprak sisteminin uzantısı niteliğindeki toprak tasarruf hukukunda tebarüz eder. İmparatorluğun çok özel tarzlarda yönetilen Doğu Anadolu ve Mısır gibi bölgeleri dışında kalan sancaklarda toprak tasarruf sistemi de hukuken standartlaşrnıştır. Bütün bu alanlar, hukuk en kanun koyma gücünü elinde bulunduran ve hükmettiği yerlerde hakimiyetinin devamını sağlamak isteyen imparatorun, yönetiminde bulunan topraklarda birliği tesis etme ve "imperium"a mensubiyeti pekiştirme endişe ve eğilimleriyle açıklanabilmektedir.
Journal Section | Makaleler |
---|---|
Authors | |
Publication Date | June 1, 2005 |
Submission Date | July 20, 2017 |
Published in Issue | Year 2005 Issue: 2 |