Hukuk dünyası yakın geçmişe kadar yazılı şekil şartına tabi sözleşmelerin kağıt üstüne atılan imza ile kurulmasına tanık olmuştur. Ne var ki son zamanlarda teknoloji gelişmiş ve bir çok belge elektronik ortamda düzenlenmeye başlanmıştır. Bu gelişme karşısında özellikle yasal şekil şartına tabi sözleşmelerin elektronik ortamda yapılabilip yapılamayacağı tereddüt konusu olmuştur. Bu tereddüdü gidermeye yönelik Elektronik İmza Kanunu gibi kanunlarla bir takım düzenlemeler yapılmıştır. Ne var ki bu kanunda yer alan imza olarak adlandırılan yöntem, elektronik ortamda imza yerine geçebilecek belirli bir şifreleme yöntemine ilişkindir. Bunun dışında elektronik ortamda atılabilecek diğer imzalar ise kapsama alınmamıştır. Bu durumda elektronik ortamda atılan diğer imzaların aynı etkiyi yaratıp yaramayacağı tereddüt konusu olmuştur. Elektronik ekrana atılan imza, elle kağıda atılan imzanın bütün özelliklerini taşımakta; imza atan kişinin karakterini kendiliğinden yansıtabilmektedir. Bunun için harici bir unsura ihtiyaç duyulmamaktadır. Yine bu şekildeki imzanın saklanabildiği, güvenliğine ilişkin bir çok önlemin artık alınabildiği de gözlemlenebilmektedir. Bu gerçek karşısında, elle atılan imzanın sırf bilgisayar ekranına atılıyor olması nedeniyle etkisiz olduğu ileri sürülemez. Günümüz gelişmelerine uygun bu yorumun herhangi ek bir yasal düzenlemeye gerek olmaksızın kabulü gerekir.
The legal world, until recently, has witnessed the establishment of written contracts with a signature on paper. However, due to recent technological developments many documents are now being arranged electronically. With regards to this development, it has been a matter of doubt whether the written form required contracts can be concluded in electronic environment. A number of laws such as the Electronic Signature Act in Turkey have been enacted in order to overcome this hesitation. However, the signature method regulated under this Act only relates to a certain cryptographic method. Apart from this specific method, other methods of digital signatures are not included in the content of the Act which creates uncertainty over validity and the effect of alternative means of digital signatures. The signature on the electronic screen carries all the features of a typical handwritten signature; it can uniquely reflect the character and identity of the signer and no external element is needed for authentication. It can also be observed that these types of signatures can be stored and there are various measures possible to maintain secure transactions. In the face of these facts, the invalidity of a signature by hand to a computer screen should not be argued for the mere reason that it is digital. This interpretation would be in harmony with contemporary/current technological developments and should be accepted to apply without the need for any additional legal arrangements.
Bölüm | Özel Hukuk |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 75 Sayı: 1 |