Araştırma Makalesi
BibTex RIS Kaynak Göster

ÇANAK ÇÖMLEKSİZ NEOLİTİK DÖNEMDE YILAN FİGÜRÜ

Yıl 2016, Sayı: 31, 225 - 233, 10.10.2016
https://doi.org/10.17498/kdeniz.19579

Öz

Yılan, genellikle her inançta ölüler dünyası ile ilişkilidir. Zehiri ölümcül olabildiğinden ve deri değiştirebildiğinden, pek çok mitolojilerde khitonien bir özelliğe sahiptir. Yani yılan, ölümü ve aynı zamanda ölümsüzlüğü temsil eder. Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, Çanak Çömleksiz Neolitik Dönemde yaşayan Neolitik topluluklar, taşların, kapların ve kemiklerin üzerine yoğun olarak yılan figürleri resmetmişlerdir. Yılan figürlerini neden yaptıklarını henüz tam olarak bilemiyoruz. Göbekli Tepe’de yer alan dikilitaşlar üzerine resmedilen hayvanlara bakıldığında, hem insanların faydalandıkları sığır, ceylan, eşek, domuz, tilki gibi hayvanları, hem de akrep, yılan, örümcek ve aslan gibi insanlar için tehlikeli hayvanları resmettiklerini görmekteyiz. Körtik Tepe'deki mezarlarda bulunan taş kaplar ve kemikler üzerine yapılan figürlerde de aynı şekilde faydalı ve zararlı hayvanların resmedilmiş olduğu görülmektedir. Bu çalışmada, daha önceden tespit edilmiş yılan kabartmalarının nerelerde bulunduğu ve bölgede yeni bulunmuş olan yılan kabartmaları üzerinde durulacaktır.

SNAKE FIGURES IN THE PRE-POTTERY NEOLITHIC PERIOD

Yıl 2016, Sayı: 31, 225 - 233, 10.10.2016
https://doi.org/10.17498/kdeniz.19579

Öz

The snake is generally associated with the world of the dead in almost all faiths. The snake features chthonian property in majority of the mythologies as its poison can be lethal and as the snake molts its skin. That is, the snake represents the death as well as immortality. The Neolithic societies inhabited the Southeastern Anatolia Region of Turkey during Pre-Pottery Neolithic Period depicted snake figures intensively on the stones, vessels and bones. Yet, we are not sure why such societies depicted the snake figures. 

When we look at the animals depicted on the pillars at Göbekli Tepe, we can observe that the livestock exploited by the societies of that era, such as cattle, gazelles, donkeys, pigs, foxes as well as the wild animals that are dangerous for the people of that era, such as scorpion, snake, spider and the lion were depicted. The figures carved on the stone vessels and bones discovered at the graves (burial sites) in Körtik Tepe also depict both beneficial and depredatory animals. This study will deliberate the sites where the snake reliefs were discovered until this day as well as the snake reliefs recently discovered in the region. 

ЗМЕЕВИДНЫЕ ИЗОБРАЖЕНИЯ ДОГОНЧАРНОГО ПЕРИОДА ЭПОХИ НЕОЛИТА

Yıl 2016, Sayı: 31, 225 - 233, 10.10.2016
https://doi.org/10.17498/kdeniz.19579

Öz

Традиционно Змею во все времена относили к потустороннему миру необычное специфическое выделение яда и сбрасывание чешуи у змеи в мифологии занимает особое место именно змея ассоциируется со смертью и безвыходностью В юго-восточной части Турции были найдены камни и надгробья человека, на которых были изображения змеи, принадлежащие к догончарному периоду эпохи неолита Остается неисследованным факт изображения таких фигур Мегалитические колонны в Гебекли-Тепе украшены резьбой по камню с изображением таких животных как корова, газель, осел, свинья, лиса, а также имеются рисунки скорпиона, змеи, паука и льва, как особо опасных для жизни человека. На могильных плитах и надписях в Керкут -Тепе также обнаружены изображения животных, которых подразделяют на опасных и полезных. В нашей работе мы исследуем хронологию таких рисунков и принадлежность змеевидных рельефов к той или иной местности.  

Ключевые слова: змея, техника изображения змеи, догончарный период эпохи неолита, культовые сооружения, мегалитические колонны. 

Toplam 0 adet kaynakça vardır.

Ayrıntılar

Birincil Dil İngilizce
Bölüm Makaleler
Yazarlar

Bahattin Çelik Bu kişi benim

Yayımlanma Tarihi 10 Ekim 2016
Gönderilme Tarihi 26 Eylül 2016
Yayımlandığı Sayı Yıl 2016 Sayı: 31

Kaynak Göster

APA Çelik, B. (2016). SNAKE FIGURES IN THE PRE-POTTERY NEOLITHIC PERIOD. Karadeniz Uluslararası Bilimsel Dergi, 31(31), 225-233. https://doi.org/10.17498/kdeniz.19579