Lithium was discovered by the Swedish Arfvedson at the beginning of the 1800s and began to be used in psychiatry for the past 1950s. Lithium, as a mood stabilizer, is the gold standard and first choice treatment agent for the treatment of bipolar disorders in adults. However, it is mostly difficult in clinical practice to predict which patient would respond to the treatment with lithium well due to the huge variation in patients’ characteristics. Clinicians seem to focus primarily on identifying a clinical phenotype to foresee lithium treatment response. In this article, researches on predictors of the lithium treatment response were reviewed and evaluated in four titles as clinical, biochemical, neuroimaging and genetic predictors.
Lityum, 1800’lü yılların başında İ̇sveçli Arfvedson tarafından keşfedilmiş ve 1950’li yıllarda psikiyatri alanında kullanılmaya başlanmıştır. Yetişkinlerde bipolar tedavisinde ilk sırada gelen bir duygudurum düzenleyici ve altın standart bir tedavi ajanıdır. Ancak, klinik uygulamada bireyler arasında lityum tedavisine yanıt oranları hastaların farklı özellikleri nedeniyle oldukça değişken olup, hangi hastanın lityuma iyi yanıt vereceğini öngörmek çoğunlukla zordur. Lityum tedavi yanıtını öngörmede klinisyenler öncelikle klinik bir fenotipi tanımaya odaklanmış gibi durmaktadır. Bu yazıda lityum tedavi yanıtının yordayıcıları ile ilgili araştırmalar gözden geçirilerek; klinik, biyokimyasal, nörogörüntüleme ve genetik yordayıcılar olmak üzere dört başlık altında ele alınmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Psikiyatri |
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2018 |
Kabul Tarihi | 8 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 10 Sayı: 4 |