Amaç: Yaşlılık insan yaşamının geri dönüşümsüz bir
süreci olarak kabul edilmektedir. Acil servise başvuran geriatrik
hastalıkların özelliklerinin bilinmesi doğru tanı ve acil tedavi yaklaşımında
yol gösterici olabilir. Çalışmamızın amacı genel olarak geriatrik hasta
başvurularının verilerini analiz etmek, elde edilen sonuçlarla vermekte olduğumuz
hizmetin ileriye yönelik yapılanmasında neler yapılabileceğini planlamaktır.
Metod: Ocak 2012- Ocak 2013 tarihleri arasında
başvuran 65 yaş ve üzeri 2101 hastanın kayıtları retrospektif olarak incelendi.
Kayıtlardan hastaların yaş, cinsiyet, başvuru şekli, başvuru saati,
şikayetleri, şikayetlerinin dağılımı, ön tanıları, taburculuk ve yatış
oranları, yatırıldığı bölümlere ait veriler incelenmiştir.
Sonuç: Toplam hasta sayısı 14754, 65 yaş ve üzeri
hasta sayısı 2101 (%14.2) olarak bulunmuştur (1111 erkek, (%52.9); 990 kadın,(
%47.1)). Hastalarımızın yaş aralığı; 65-74 yaş %43.8, 75-84 yaş %45.4, 85
yaş üzeri ise %10.8 olarak saptanmıştır. Hastaların %52.4’ü özel araç,
%40.6’sı ambulans ile başvurmuştur. Çalışılan
hastaların %15.8’ine yatış yapılmış, %2.3’ü sevk olmuştur. 26 hasta
da exitus olmuştur. Hastaneye yatış yapılan 331 hastadan %28.7’si
yoğun bakıma yatışı yapılmıştır. En çok yatış yapılan bölümler 106 hasta ile
dahiliye ve 88 hasta ile kardiyolojidir. Hastaneye başvuru şikayetlerinin
yüzdeleri karın ağrısı %15.7, nefes darlığı %15.7, göğüs ağrısı %11.2’dir. En
sık bulunan hastalıklar sırasıyla %20.2 ile kardiyovasküler hastalıklar, %14.3
onkolojik hastalıklar, %11.1 solunum sistemi hastalıkları, %10.1
gastroenterolojik hastalıklar olarak saptanmıştır. Hastaların ön tanıları
incelendiğinde %15.4 onkolojik hastalık ve acilleri, %8.9 kalp
yetmezliği, % 6.9 KOAH ve astım olarak saptanmıştır.
Tartışma: Artan yaşlı nüfusla
birlikte acil servislerin yaşlı hastalar tarafından kullanımı artmaktadır.
Değişik çalışmalarda yaşlı hastaların farklı nedenlerle acil servise başvurduğu
görülmektedir. Yapılan çalışmalarla hastanelerin kendi acil servislerine
başvuran yaşlı hastaların oranının ve sık görülen hastalıkların belirlemesi bu
hastaların takip edileceği özel bölümlerin düzenlenmesine yardımcı
olur. Bu sayede daha hızlı ve doğru tanı konularak tekrarlayan başvuruları
azaltacağını düşünmekteyiz.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 24 Aralık 2017 |
Kabul Tarihi | 12 Mart 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 25 Sayı: 4 |
Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi/Medical Journal of Süleyman Demirel University is licensed under Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivs 4.0 International.