Son zamanlarda
yapılan incelemelere bakıldığında kadınların iş hayatına giderek artan oranda
dahil oldukları görülmektedir. Ancak bu katılım alt düzeylerde fazla, üst
düzeylerde daha düşük olmaktadır. Buna yol açan çeşitli faktörler
bulunmaktadır. Bu faktörlerden biri olan cam tavan sendromu, kadınların kariyer
süreçlerinde yaşayabildikleri zorlukları tanımlamak amacıyla geliştirilmiştir.
Burada ele alınacak olan Hassas Taban Teorisi, kadınların doğuştan gelen
annelik güdüsüne bağlı olarak ailesine olan yoğun duygularından dolayı eve
karşı hissettiği sorumluluklarına daha çok zaman ayırarak çalışmak isteyeceği
yönetim görevlerine daha mesafeli yaklaşması şeklinde tanımlanmaktadır.
Bu çalışmanın
amacı, yeni bir kavram olan, Hassas Taban Teorisinin, kadınların ailevi
sorumlulukları nedeniyle yönetim görevi konusunda istekli olmadıklarını öne
süren medeni durum, çocuk sahibi olma, çocukların yaşları ve çalışılan sektör
gibi değişkenlerin bu duruma katkısını ortaya koymaktır. Çalışma kapsamında,
Kastamonu’da kamu ve özel sektörde çalışan kadınlar üzerinde yüz yüze anket
yöntemiyle veriler toplanmıştır. Elde edilen veriler için SPSS 23 programı
kullanılmıştır Çalışmada faktör analizi ve t Testi kullanılmıştır. Yapılan
analiz sonuçlarına göre, çalışılan kamu ve özel sektör açısından ve çocukların
yaşları bakımından Hassas Taban Teorisi arasında anlamlı bir farklılık
saptanmamıştır. Medeni durum, çocuk sahibi olma durumu Hassas Taban Teorisi
arasında anlamlı bir farklılık olduğu saptanmıştır.
Today, changes in social order, globalization, changes
in technological and economic developments have changed people's living
conditions. This leads to the existence of female employees in the workforce.
Thus, participation of women in business life is also increasing.
Recent studies have shown that women are increasingly
involved in business life. However, this participation is low at lower levels
and lower at higher levels. There are several factors that lead to this. One of
these factors, the glass roof syndrome, has been developed to describe the
difficulties women experience in their careers. The Sensitive Base Theory,
which is to be addressed here, is defined as a closer approach to the
management duties that women will want to work by dedicating more time to their
responsibilities towards the home because of their intense feelings towards the
family, depending on the innate maternal consent.
The aim of this study is to
demonstrate the contribution of variables such as marital status, children's
ownership, children's ages and the employed sector, which suggests that a new
concept, the Sensitive Base Theory, is not willing to be a manager of the women
due to family responsibilities. In the scope of the study, face-to-face
questionnaires were collected on women working in public and private sectors in
Kastamonu. SPSS 23 program was used for the obtained data. Factor analysis and
t Test were used in the study. According to the analysis results, there was no
significant difference between the public and private sectors and the age of
the children. The marital status was found to be a significant difference
between children's ownership and Sensitive Base Theory.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | tini-sos 6 |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2018 |
Gönderilme Tarihi | 8 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 6 Sayı: 1 |
The International New Issues in Social Sciences, is international, Scientific, peer-reviewed Journal.
Tini-SOS journal is to evaluate scientific articles in the field of social sciences, especially based on field studies structured in accordance with scientific criteria, and conducts studies to publish studies that provide appropriate measures.