@article{article_343757, title={Ewing sarkomunda prognoz klinik ve histolojik bulgular ile belirlenebilir mi?}, journal={Ege Tıp Dergisi}, volume={47}, pages={127–134}, year={2008}, author={M, Sezak and F, Öztop}, keywords={Ewing sarkomu, Histoloji, LDH, Nekroz, Mitoz, Metastaz, Prognoz}, abstract={Giriş: Ewing sarkomu, osteosarkom ve kondrosarkomdan sonra üçüncü en sık karşılaşılan primer malign kemik tümörüdür. Ewing sarkomunda prognoz, kemoterapinin kullanılmaya başlamasından bu güne kadar, önemli gelişme göstermiştir. Tüm bu gelişmelere rağmen, bazı olguların tedaviye yanıtının yine de kötü olması, hasta ve tümör özelliklerindeki farklılıkların prognozda rol oynadığını düşündürmektedir. Gereç ve Yöntem: İzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Patoloji Anabilim Dalında biyopsi ile Ewing sarkomu tanısı konmuş, klinik takiplerine ulaşılan ve Ewing sarkomu neoadjuvan kemoterapi protokolü olarak POG 8850 protokolü uygulanmış ve tedavi komplikasyonu olmamış 47 olgu prognostik grup olarak çalışmaya alındı. Olguların histolojik ve klinik bulguları değerlendirildi ve bu bulguların yaşam süresine etkisi Kaplan-Meier analizi ile araştırıldı. Bulgular: Buna göre, hastanın 23 yaşından büyük olması (p=0,05), primer tümörün aksiyal iskelet yerleşimli olması (p=0,03), metastazın var olması (p=0,0002), lokal tümör kontrolü için yalnızca radyoterapi uygulanmış olması (p=0,0019), serum LDH düzeyinin tanı anında yüksek olması (p=0,018) ve neoadjuvant kemoterapi öncesinde alınan biyopside spontan nekrozun %50’nin üzerinde olması (p=0,02) parametrelerinin kötü prognoz ile ilişkili olduğu saptandı. Cinsiyet, hastaların hekime başvurmadan önceki yakınma süresi, tanı anında metastazın bulunması, metastazlara uygulanan tedavi yöntemlerindeki farklılık, yüksek serum ALP düzeyi, tümör hücrelerinde sitoplazmik sınırların belirginliği, nükleer sınırların düzensizliği, nükleer kromazi, nukleol varlığı, sitoplazmik glikojen yoğunluğu, retikulum ağının dağılımı, mitoz sayısı gibi parametrelerin prognostik bir önemi olmadığı bulundu. Tartışma: Önümüzdeki yıllarda, olguların klinik ve histolojik farklılıklarını ortaya çıkaran kıstasların saptanmasıyla yeni tedavi modellerinin şekillenmesi ve bağlantılı olarak prognozun olumlu yönde etkilenmesi hedeflenmektedir.}, number={2}, publisher={Ege Üniversitesi}