@article{article_381049, title={Miladî XII. ve XIII. Asırda Dımaşk ve Haçlılar}, journal={Cumhuriyet İlahiyat Dergisi}, volume={22}, pages={189–213}, year={2018}, DOI={10.18505/cuid.381049}, author={Karakuş, Nadir}, keywords={İslam Tarihi,Dımaşk,Haçlılar,Birlik,Muhalif,Savaş}, abstract={<div style="text-align:justify;"> <p class="MsoNormal" style="margin:0cm 0cm .0001pt;">Haçlılar’ın 491/1098’de Antakya’yı Müslümanlardan alarak Suriye ve Filistin bölgelerine girmelerindeki başarının altında yatan en önemli neden hiç şüphesiz müslümanlar arasındaki bölünmüşlüktür. Bu bölünmüşlük sadece hanedanlar arasında olmamış, şehirler de bundan nasibini almıştır. Dımaşk’ın Müslüman idarecileri, kendilerini komşu Müslüman emirlerden korumak için de Haçlılar’a yanaşarak onlarla ittifak kurmuşlardır. Tabii ki bu ittifak daha çok Haçlılar’ın işine yaramış hem bölgede tutunmalarını kolaylaştırmış hem de yeni topraklar ele geçirerek güçlenmişlerdir. Dımaşk’ın muhalif duruşunun komşusu olan Müslüman emirlere kaybettirdiği güç ve zaman ise, yine Haçlıların işine yaramış, bu çekişmeden daha çok onlar galip ayrılmışlardır. Dımaşk, Selahaddin-i Eyyûbî’den (ö. 589/1193) sonra da muhalif duruşunu devam ettirmiş, hanedan içi kavgalarla Haçlılar’a derin nefes aldırdığı gibi Kudüs’ün de bir müddet de olsa yeniden Haçlılar’ın eline geçmesine neden olmuştur. Memlükler döneminde de kısa süreliğine muhalif yüzünü gösteren Dımaşk, Rüknüddin Baybars el-Bundukdarî’yi (ö. 676/1277) de bir müddet meşgul etmiş, ama daha sonra sükûnete kavuşmuş ve Baybars’a itaat etmiştir. Bu makalemizde Dımaşk’ın bu muhalif duruşu ve Haçlı Seferleri’nde oynadığı rol tahlil edilecektir. <b>Özet: </b>Suriye’nin incisi olan Dımaşk’ın asi bir tarafı, muhalif bir yüzü de vardır. Şehrin bu yönü Haçlıların bölgeye gelmesi ile daha da ön plana çıkmış, muhalif duruşu ve uzlaşmaz tarafı ile bazen bilmeden Haçlıların ekmeğine yağ sürmüştür. Haçlılar Antakya önlerine ilk geldikleri zaman Dımaşk’ın yöneticisi Dukak, tecrübesizliği, kıskançlığı ve Halep emiri olan kardeşi Rıdvan ile olan düşmanca rekabeti ile Antakya’da kuşatılan Yağısıyan’a gerekli desteği vermeyerek Haçlıların ekmeğine yağ sürmüştü. </p> <p class="MsoNormal" style="margin:0cm 0cm .0001pt;">Dukak’ın ölümü ile şehre hâkim olan onun atabegi Tuğtegin, özellikle Urfa Haçlılarına karşı kahramanca mücadele eden Mawdûd’a yeterince destek olmadığı gibi, onu bölgede bir başka ayrılıkçı güç olan Haşhaşîler’e şehrin ulu camiinde öldürtmekle suçlandı. Bu da yetmiyormuş gibi Büyük Selçuklu Sultanı Muhammed Tapar’ın bölgeye gönderdiği komutanı Porsuk’tan rahatsız olarak, Haçlılar ile ittifak yaptı. Kahraman bir savaşçı olan Porsuk’un Haçlılar karşısında Tel-Dânis önlerinde yenilmesine ve kısa bir süre sonra da el-Cezire’de ölmesine sebep oldu. </p> <p class="MsoNormal" style="margin:0cm 0cm .0001pt;">Bu olaylardan bir müddet sonra Dımaşk’a yoğunlaşan isim İslâm birliğini sağlamaya çalışan İmâdüddin Zengî oldu. Şehrin hâkimi olan Böri’nin oğlu İsmail şehirde kötü idaresindan dolayı yalnızlaşınca çareyi Zengî’yi buraya davet etmekte buldu. Fakat Zengî gelinceye kadar İsmail muhaliflerce öldürüldüğü için bu geliş sonuçsuz kaldı. Bundan sonra Zengî şehre yeniden yoğunlaştı. Dımaşklılar’ın direniş azimlerini kırmak için Ba’lebek’i ele geçirince buradaki direnişçilere acımasız davrandıysa da, Dımaşklılar’ın ciddi direnişleri ile karşılaştı. Zengî tüm enerjisini Dımaşk’a harcarken Kudüs Kralı Foulque de Suriye politikasını biraz olsun düzeltmiş, Haçlı devletleri arasındaki iletişimi yeniden kurabilmişti. Dımaşklılar bir kere daha istemeden de olsa Haçlılara yardım etmiş, onların işlerini kolaylaştırmıştı. </p> <p class="MsoNormal" style="margin:0cm 0cm .0001pt;">Böriler’in Dımaşk’ta etkileri kalmayınca Üner adlı memlükleri onlar adına şehri yönetmeye başladı. Zengî’nin şehre hâkim olmasını engellemek için de Haçlılara yanaşan Üner, onlara elçi göndermekten çekinmedi. Zengî’yi Dımaşk’tan uzaklaştırmaları karşısında Haçlılara Banyas’ı vermeyi vaat ediyordu. Frenklerin teklifi kabul etmesi ile Dımaşklılar ve Haçlılar arasında kalan Zengî, Halep’e geri çekilmek zorunda kaldı. Haçlılar da bu sayede Banyas kalesini ele geçirdiler. Kendisine boş bir alan bulan Antakya Haçlıları da Buzaa’ya kadar olan bazı yerleri ele geçirdiler. </p> <p class="MsoNormal" style="margin:0cm 0cm .0001pt;">541/1146’da Zengî’nin Caber kalesi önünde şehit edilmesi ile Dımaşk’ın yeni muhatabı, onun oğlu Nureddin oldu. Ancak gelişen olaylar Nureddin ile Üner’i birbirine yaklaştırdı ve Dımaşk Haçlılar’dan uzaklaşmak zorunda kaldı. Önce Üner’in Havran bölgesindeki yöneticisinin kendisine isyan ederek Haçlılardan yardım istemesi, daha sonra da İkinci Haçlı Seferinin Dımaşk’a yapılması bir süreliğine Dıma}, number={1}, publisher={Sivas Cumhuriyet Üniversitesi}