TY - JOUR T1 - İslâm Hukukunda Kamu Otoritesinin Çok Eşliliği Sınırlandırması TT - Restriction of Polygyny by the Public Authority in Islamic Law AU - Yılmaz, İbrahim PY - 2019 DA - June DO - 10.18505/cuid.511376 JF - Cumhuriyet İlahiyat Dergisi JO - CUID PB - Sivas Cumhuriyet Üniversitesi WT - DergiPark SN - 2528-9861 SP - 5 EP - 28 VL - 23 IS - 1 LA - tr AB - Çok eşlilik (polijini/teaddüd-i zevcât), yani erkeğin aynı anda birdenfazla kadınla evlenmesi insanlık tarihinde bilinen ve uygulanan bir olgudur.İslâm hukuku da belirli şartların ve gerekçelerin bulunması halinde çok eşlilikkurumunu bir ruhsat hükmü (yedek hüküm) olarak kabul etmiş ve bunun sayısınıdört ile sınırlandırmıştır. İslâm hukukunda çok eşlilik, bir ruhsat hükmüolarak mubah kılınmış olmakla birlikte her erkeğin keyfine göre kullanabileceğimutlak bir hak da değildir. Nitekim İslâm hukukunda çok eşliliğin meşruiyeti,“adaletin gözetilmesi” ve “nafakanın temin edilmesi” olmak üzere iki temelşartın bulunmasına bağlanmıştır. Ancak bu şartların gözetilmesinin erkeklerintakdir ve insafına/inisafiyetifine bırakılması, uygulamada çok eşlilik hakkınınistismar edilmesine ve önceki ilk eşin/karının mağdur olmasına sebepolmaktadır. Bu yüzden tarihi süreçte zaman zaman bu hakkın kullanılmasınınsınırlandırılması gündeme gelmiştir. İslâm hukuk tarihinde, dolaylı da olsa çokeşliliğin sınırlandırılması ile ilgili ilk resmi/hukukî düzenlemeler iseOsmanlı’nın son dönemlerinde hazırlanan 1917 tarihli Hukuk-ı Aile Kararnamesiile yapılmıştır. Son dönem İslâm hukukçuları arasında ise İslâm hukukunda çokeşliliğin kamu otoritesi tarafından sınırlandırılmasının cevazı tartışılmayadevam etmektedir. Günümüz İslâm ülkeleri medeni kanunları ise bu konuda farklıdüzenlemeler içermektedir. Bu makalede, İslâm aile hukukunda çok eşliliğin kamuotoritesi tarafından sınırlandırılması üzerinde durulacaktır.Özet: Çok eşlilik(polijini/teaddüd-i zevcât), yani erkeğin aynı anda birden fazla kadınlaevlenmesi insanlık tarihinde bilinen ve uygulanan bir kurumdur. İslâm hukuku dabelirli şartların ve gerekçelerin bulunması halinde çok eşlilik kurumunu birruhsat hükmü olarak kabul etmiş ve bunun sayısını dört ile sınırlandırmıştır.Nitekim Kur’an’da yer alan ilgili naslar (en-Nisa 4/3 129) ve Hz. Peygamber’inbizzat kendi uygulaması (el-Ahzab 33/50, 51, 59; et-Tahrim 66/3-5), İslâmhukukunda erkeğin aynı anda birden fazla (en fazla dörde kadar) kadınlaevlenmesinin mubah/meşru olduğunu göstermektedir. İslâm hukukunda çok eşlilik, hukuken meşru (mubah) olmakla birlikte hererkeğin keyfine göre kullanabileceği mutlak bir hak da değildir. Nitekim ilgilinaslar incelendiğinde İslâm hukukunda çok eşliliğin mubah/meşru olabilmesinin;“eşler arasında adaleti gözetmek” ve “eşlerin nafakasını temin etmeye güçyetirebilmek” olmak üzere iki temel şarta bağlandığı görülmektedir. Diğer taraftan İslâm hukukunda çok eşliliğe ruhsat/izin veren bazıistisnai özel durumlar (şartlar/sebepler) da söz konusu olabilmektedir. Örneğintoplumda kadın nüfusunun erkek nüfusundan çok fazla olması veya kadının sürekli(müzmin) hasta olmasından dolayı ailevi görevlerini yerine getirememesi, vs.gibi durumlarda İslâm hukukunda çok eşliliğe ruhsat/izin verilmektedir.Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere İslâm hukukunda çokeşlilik, evlenme ehliyetine sahip olan her erkeğin uygulaması gereken bir emirveya (zorunlu) aslî bir hüküm (azimet) değildir. Aksine belirli şartların vegerekçelerin bulunması halinde meşru kılınmış istisnâî bir ruhsat hükmüdürBuna göre; İslâm hukukunda çok eşlilik, bireysel ve toplumsal bazıihtiyaç ve zaruretler çerçevesinde karşılıklı rızaya dayalı olarak mubahkılınmış ahlakî ve hukukî bir kurum olmaktadır. Dolayısıyla erkekler, mevcuteşlerinin üzerine ikinci bir kadın ile evlenmek zorunda olmadıkları gibi,kadınların da ikinci bir eş olarak evli bir erkek ile evlenmeye hayır demehakları vardır.İlgili naslarda/ayetlerde ve doktrinde yer alan şartlar ve gerekçelerbirlikte değerlendirildiğinde İslâm hukukunda çok eşliliğin meşru olabilmesiiçin şu üç temel şartın bulunması gerektiğini söylemek mümkündür:1)Eşler arasında adalete riayet etmek,2)Eşlerin nafakasını temin edebilecek yeterli mali güce/imkâna sahip olmak,3)Ferdi veya toplumsal ihtiyaç veya zaruretin bulunması.Şu halde İslâm hukukunda belirli şartlar ve gerekçeler çerçevesinde meşrukılınan çok eşlilik hakkının istismar edilmemesi için yukarıda sayılan şartlarariayet edilmesi gerekmektedir. Aksi halde İslâm’ın belirli şartlar vegerekçelerden dolayı meşru kıldığı çok eşliliğin, birey, aile ve toplumaçısından bazı sıkıntılara, huzursuzluklara ve haksızlıklara sebep olmasımümkündür. Dolayısıyla belirli şartlar ve gerekçeler çerçevesinde İslâmhukukunun kabul ettiği çok eşlilik, bireysel ve toplumsal maslahatıngiderilmesine yönelik ahlakî ve hukukî bir kurum olmaktadır.İslâm hukukunda çok eşliliğin meşruiyeti, belirli şartların ve bazı özeldurumların bulunmasına bağlı olmakla birlikte uygulamada buna riayet edilmediğide bilinen bir gerçektir. Bu yüzden uygulamada çok eşlilik hakkı istismaredilmeye açık bir konudur. Bundan dolayıdır tarihi süreçte çok eşliliğin kamuotoritesi tarafından sınırlandırılması gündeme gelmiştir. Günümüz İslamhukukçuları arasında da çok eşliliğin kamu otoritesi tarafından denetlenmesive/ya sınırlandırılması tartışılmaya devam etmektedir. Geçmişte bu hakkın kullanılmasının denetiminin nispeten toplum (sosyalçevre) tarafından yapıldığını söylemek mümkündür. Ancak günümüzde toplumdenetim mekanizmasını icra edemediği için bu görevin toplum adına devlet (kamuotoritesi) tarafından yapılması gündeme gelmektedir. Çok eşliliğin kamu otoritesi tarafından denetlenmesi veya sınırlandırılmaile ilgili son dönem İslâm hukukçuları arasında; bunun caiz olduğunu “kabuledenler” ve “kabul etmeyenler” şeklinde iki yaklaşım bulunmaktadır.Kamu otoritesinin çok eşliliğe müdahalesinin caiz olduğunu kabul edenİslâm hukukçuları görüşlerini iki açıdan temellendirmektedirler: Birincisi, çokeşliliğin mubah olması ve kamu otoritesinin mubahı sınırlandırma hak veyetkisinin bulunmasıdır. İkincisi ise, çok eşliliğin Kur’an ayetlerinde,“kocanın eşleri arasında adaleti gözetmesi” ve “kocanın eşlerinin nafakasınıtemin etme gücüne sahip olması” şartları ile kayıtlı olması ve bu şartlarınbulunup bulunmadığının kamu otoritesinin denetimine tabi tutulmasının Şâri’inçok eşliliği teşri kılma maksadına ve toplumun maslahatına daha uygunolmasıdır.Kamu otoritesinin çok eşliliğe müdahalesinin caiz olduğunu kabul etmeyenİslâm hukukçuları da görüşlerini iki açıdan temellendirmektedirler: Birincisiİslâm hukukunda çok eşlilik, naslarla/ayetlerle sabit meşru bir haktır ve bununkamu otoritesi tarafından yasaklanabileceğine veya sınırlandırılabileceğinedair kesin bir delil yoktur. İkincisi ise Şâri’in meşru (mubah/hukuken serbest)kıldığı bir hakkı yasaklamak veya sınırlandırmak naslara/ayetlere aykırıdır.Yukarıdaki görüşlerden kamu otoritesinin çok eşliliği sınırlandırmasınıncaiz olduğunu kabul eden görüşün günümüz açısından daha isabetli olduğunusöylemek mümkündür. Şöyle ki ilgili naslarda çok eşlilik, “kocanın eşleriarasında adaleti gözetmesi” ve “kocanın eşlerinin nafakasını temin etmegücüne/imkânına sahip olması” olmak üzere iki temel şarta bağlanmıştır.Dolayısıyla bu şartların bulunup bulunmadığının kamu otoritesinin denetiminetabi tutulması Şâri’in çok eşliliği teşri kılma maksadına ve toplumsal maslahatadaha uygundur. Nitekim 1917 tarihli Osmanlı Hukuk-ı Aile Kararnamesikadına/karıya, nikah akdi esnasında kocasınınüzerine ikinci bir kadınla evlenmemesini şart koşma hakkını vererek kocanınaynı anda birden fazla kadınla evlenme hakkını dolaylı da olsasınırlandırmıştır. Yine 1917 tarihli Hukuk-i Aile Kararnamesi’nin yürürlüktenkaldırılmasından sonra hazırlanan, ancak yürürlüğe girmeyen 1924 tarihliHukuk-ı Aile Kararnamesi Tasarısında da çok eşlilik uygulamasının hâkiminiznine bağlanması teklif edilmiştir. Günümüz İslâm ülkelerinde ise, çok eşliliği “tamamen yasaklayan”,“serbest bırakan” ve “şartların bulunup bulunmadığını denetleme hakkınımahkemeye veren” olmak üzere üç farklı uygulama bulunmaktadır. Bu ülkelerden Fas,Cezayir, Irak, Suriye, Endenozya, Malezya, (Pakistan) gibi ülkelerde çokeşliliğin (hukuken) geçerliliği yargının izni ve denetimine bağlıdır. Yargıdenetimini kabul eden bu ülkelerden bazıları sadece adalet şartının, bazılarıadalet ve nafaka şartının, bazıları ise adalet, nafaka ve meşru birmaslahat/gerekçe şartının bulunup bulunmadığının denetimini yargıya vermiştir.Özetle söylemek gerekirse, ilgili ayetin hükmü gereğince şartlarıdâhilinde İslâm hukukunda çok eşlilik mubahtır. Bununla birlikte “zararıngiderilmesi” ve “kamu yararının gerekli kılması” halinde İslâm hukukunda kamuotoritesinin mubahı (hukukî serbest alanı) sınırlandırma hak ve yetkisibulunmaktadır. Diğer taraftan İslam hukukunda kamu otoritesinin toplumunihtiyaçlarını karşılayan ve çağın maslahatına/şartlarına uygun düşen mevcutictihadlardan birini tercih ederek kanun haline getirme hak ve yetkisi devardır.Buna göre kamu otoritesi çok eşlilik hakkının kullanılmasını hâkiminiznine bağlayan kanuni bir düzenleme yaptığında bu düzenleme dinen/şer’an vehukuken/kazaen toplumu bağlayıcı olmaktadır. Dolayısıyla böyle bir hukukidüzenlemenin yapılması halinde kamu otoritesinin, gerekli inceleme vearaştırmayı yaptıktan sonra, şartları uygun olan erkeklerin çok eşlilikyapmasına izin vermesi, şartları uygun olmayanlara ise izin vermemesimümkündür. Nitekim günümüzde birçok İslâm ülkesi Aile Hukuku Kanunu da bu türdüzenlemelere yer vermiştir.Burada şu hususu da özellikle belirtmekte fayda var; toplumda kadın-erkeknüfusunun aşırı orantısız olduğu dönemlerde, toplumsal maslahat açısından birerkeğin aynı anda birden fazla (en fazla dörde kadar) kadınla evlenmesindeihtiyaç ve zaruret de bulunabilir. Böyle bir durumda kamu otoritesinin,şartlarını taşıyan erkeklerin birden fazla kadınla evlenmesini teşvik etmesi,hatta yerine göre zorunlu kılması da mümkündür. KW - İslâm Hukuku KW - Aile Hukuku KW - Çok Eşlilik KW - Teaddüd-i Zevcât KW - Kamu Otoritesi KW - Sınırlandırma N2 - Polygyny, the marriage ofa man with more than one woman at the same time is a well-known practiced inhuman history. Islamic law accepts the institution of polygyny as asubstitute provision if it fulfills the certain conditions and reasons,-and limited the maximum number of wives to four. Although polygyny is mubah (permissible) in Islamic law, it is not an absolute rightthat every man can use arbitrarily. Thus in Islamic law, the legitimacy of polygyny has been attributed to the presence of twobasic conditions: the observance of justice among co-wives andproviding maintnance. However, theobservance of these conditions that is left to the mercy of men leads to theexploitation of the right for practicing to polygyny and victimizationof the first spouse. Therefore, inserting some restrictions for using this right has come to the agenda from time to time in Islamic legal history. Thefirst legal arrangements concerning the restriction of the polygyny (taaddud al-zawjāt) in thehistory of Islamic law were indirectly made withthe Family Law Decree of 1917 which was prepared in the lastperiods of the Ottoman Empire. Amongthe late Islamic jurists, the issue of the limitation of polygyny by public authority in Islamic law continuesto be discussed. The civil laws of contemporary Muslim countries containdifferent regulations on the issue. In this article, the restriction of polygyny by the public authority in Islamic family lawwill be focused on.Summary: Polygyny,the marriage of a man with more than one woman at the same time is a well-knownpracticed in human history. Islamic law accepts the institution of polygyny asa substitute provision if it fulfills the certain conditions and reasons, andlimited the maximum number of wives to four. Thus, relevant verses in theQur’an (al-Nisa 4/3, 129) and the Prophet’s own practice (al-Ahzab 33/50, 51,59 al-Tahrim 66 / 3-5) show that it is legitimate for a man to marry more thanone woman (up to four) at the same time in Islamic law. Although polygyny is legally permissible(mubah) in Islamic law it isnot an absolute right that every man can arbitrarily use. Thus in Islamic law,the legitimacy of polygyny has beenattributed to the presence of two basic conditions: the observance of justice amongco-wives and providing maintenance. On the other hand, there may be some exceptional circumstances permittingpolygyny in Islamic law.For example, when female population is much more than male in thesociety and when a, woman is can notfulfill her family duties due to her cureless illness, polygyny is permitted in Islamic law.As it can be understood from the explanations above, polygyny in Islamic law is not a generaland mandatory provision that shouldbe applied by every man who has legal capacity to marry. On the contrary, it is an exceptional provision thatis justified if there are certain conditions and justifications. According to this; polygyny is a moral and legal institution that is made up of mutual consent basedon individual and social conditions and needs in Islamic law. Therefore, men do not have to marry a secondwoman on their current wives, as well as women have the right to say “no” to marry a married man as a secondwife.When the conditions and rationales indicated in the relevant verses and doctrine areevaluated together, it can be said that in order to be able to legitimize the polygyny in Islamic law, there must be three basicconditions:(1) Observing justice amongspouses, (2) Having sufficient financial power to provide maintenance for spouses, (3) Existence of individual orsocial need or necessity.Therefore, in order to prevent the exploitation of polygyny, which is justified under certain conditionsand justifications in Islamic law, the above-mentioned conditions must befulfilled. Otherwise, polygyny can cause some problems, unrest and injustice for individual, family andsociety. Hence, in the presence of certain conditions and justifications, polygyny accepted in Islamic law as a moral and legalinstitution aiming the elimination of individual and social arbitration.Although the legitimacy of polygyny in Islamic law depends on theexistence of certain conditions and special circumstances, it is a known factthat they are not always observed in practice. It can be said that the right of polygyny is a subject of abuse inpractice. Therefore, the limitation of polygynyby the public authority has come to the fore in Islamic legalhistory. Today, control of thepublic authority and inserting some restrictions of polygyny continue to bediscussed among the Islamic jurists. In the past, it is possible to say that the control of the exercising ofthis right has been done relatively by society (social environment). However,nowadays, since the society cannot perform the control mechanism, it is broughtup by the state (public authority) on behalf of the society.Among the contemporary Islamic jurists regarding the supervision orlimitation of polygyny by the publicauthority; there are two approaches: “those who accept” and “those who do notaccept” such restrictions.Islamic jurists, who accept that public authority is allowed to intervenein polygyny, grounded their views on twoperspectives: The first is that the polygyny is legally permissible and thepublic authority has the authority to limit the permissible (mubah) in Islamic law. The second is that polygyny is restrictedwith the conditions in theQur’anic verses such as “husband’sobservation supervision ofjustice among his wives” and “having thepower for ensuring the livelihood (nafaqa)of his wives” and it is more appropriate for the benefit of society and the purpose of the legislator (Shari’) to be subjectto the control of the public authority whether these conditions are present ornot. Islamic jurists, who do not agree that the public authority has theright to intervene in polygyny grounded their views on two perspectives as well: First, polygyny is a legitimate right mentionedin the verses in Islamic law and there is no definite proof that this canbe prohibited or restricted by the public authority. Secondly, it is contraryto the verses to prohibit or limit the right that the Qur’an makes legitimate(free).Thus, it is possible to say that the opinion which accepts that thepublic authority has to limit polygyny is more accurate in terms today’ssocial conditions. Namely,polygyny is linked to two basic conditions: ”husband’s observance of justice among his wives and having the powerto provide maintenance for his wives.Therefore, supervision of the public authority on checking the existence of these conditions is moreappropriate for the purpose of the legislator (Shari legitimizing polygynyand social benefit.In fact, the Ottoman Family Law Decree of 1917 indirectly limited the right of the husband to marry morethan one woman, giving the woman right to stipulate a conditionin her marriage contract that herhusband not to marry a second woman. In the 1924 Draft of Family Law Decree,which was prepared after the repeal of the Family Law Decree of 1917, but notenacted, it was proposed that the application of polygyny shouldbe presented to the approvaljudge.In today’-s Muslim countries, there are three different practices: namely “completely prohibiting polygyny”, ”releasingpolygyny” and “giving the court the right to monitor the existence of necessaryconditions “. In countries such as Morocco, Algeria, Iraq, Syria, Indonesia,Malaysia (and Pakistan), the validity of polygyny depends on the permission and supervision ofthe judiciary. Some of these countries which have accepted judicial review havegiven the judicial control for the requirement of justice, some of them theconditions of justice and maintenance some of them for the conditions of justice, maintenance and a legitimate justification.In sum, in accordance with the provisions of the relevant verses,polygyny in Islamic law is legitimately permissible (mubah). However, thepublic authority has the right and authority to limit the mubah in Islamiclaw in the case of the elimination of damage and the necessity of the publicinterest. On the otherhand, the public authority has the right and authority to enact the law inIslamic law by preferring one of the existing ijtihads that meet the needs ofthe society and conforms to the conditions of the age.According to this, when the public authority made a statutory regulationthat links the use of right of polygynyto the permission of the judge, this regulation is binding onsociety.Therefore, in the event of such a legal arrangement, it is possible forthe public authority to allow the men who comply with the conditions and not toallow the ones who are not to comply with the conditions after conducting thenecessary investigation. As a matter of fact, now Family Laws of manyMuslim countries now include suchlegal arrangements.It is also worth mentioning here that there may be a necessityfor a man to marry more than one woman (up to four) at the same time in termsof social benefits, when the population of male and female in a society isexcessively disproportionate. In such circumstances, it is also possible that the public authorityencourages, or even mandates, the marriage of men who have fulfilled theconditions to more than one woman. CR - Abdüllâvî, Beşir el-Mekkî. Sultatü veliyyi’l-emr fi takyîdi’l-mubâh. Beyrut: Dâru Mektebeti’l-Maârif, 2011. CR - Ahmed Naim, (Babanzâde). “Taaddüd-i Zevcât İslâmiyet’te Men Olunabilir mi imiş?: Mansu-rizâde Saîd Beyefendi’ye”. Sebilü’r-Reşad [Sırat-ı Müstakim]11/298 (15 Mayıs 1329/1330): 216-221. CR - Akdaş, Hayrunnisa. II. Meşrutiyet Dönemi Fikir Akımlarının Taaddüd-i Zevcât Konusundaki Tartışmaları. Yüksek Lisans Tezi. Marmara Üniversitesi, 2016. CR - Akseki, Ahmed Hamdi. “İslamiyet ve Teaddüd-i Zevcât”. Osmanlıdan Cumhuriyete İslam Dü-şüncesinde Arayışlar. 271-313. İstanbul: Rağbet Yayınları,1999. CR - Ali, Kevser Kâmil-Öğüt, Salim. “Çok Evlilik”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 8: 365-369. Ankara: TDV Yayınları, 1993. CR - Âlim, Abdüsselam Muhammed eş-Şerif. Nazariyyetü’s-siyaseti’ş-şer’iyye: ed-davâbit ve’t-tatbîkât. Bingazi: Camiatü Karyûnûs, 1996. CR - Allâl el-Fâsî. Makāsıdü’ş-şerîati’l-islâmiyye ve mekārimühâ. Dâru’l-Ğarbi’l-İslâmî, 1993. CR - Ansay, Sabri Şakir. Eski Aile Hukukumuza Bir Nazar. Ankara: İstiklal Matbaacılık ve Gazetecilik Kollektif Ortaklığı, 1952. CR - Apaydın, H. Yunus. “Nikâh Akdinin Mahiyeti ve İmam Nikâhı Uygulaması”. Erciyes Ünv. Sosyal Bilimler Enst. Dergisi 9 (2000): 371-380. CR - Aras, Mehmet Özgü. “İslâm’a Göre Çok Evlilik”. Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 24 (2007): 183-188. CR - Arsal, Sadri Maksudi. Umumi Hukuk Tarihi. İstanbul: İstanbul Matbaacılık, 1948. CR - Atar, Fahrettin. Fıkıh Usûlü. İstanbul: MÜİFV Yayınları, 1996. CR - Attâr, Abdünnâsır Tevfîk. Teaddüdü’z-zevcât mine’n -nevâhî’d-dîniyye ve’l-ictimâiyye ve’l-kānûniyye. Kahire: eş-Şirketü’l-Mısriyye li’tıbâati ve’n-neşr, 1972. CR - Aydın, M. Akif. İslâm-Osmanlı Aile Hukuku. İstanbul: MÜİFV Yayınları, 1985. CR - Bilmen, Ömer Nasuhi. Hukuk-ı İslâmiyye ve Istılahât-ı Fıkhiyye Kâmûsu. 1-8. İstanbul: Bilmen Yayınları, 1985. CR - Carullah, Musa. Kur’an-ı Kerim Âyetlerinin Nurları Huzurunda Hatun. Yay. Haz: Mehmet Gör-mez. Ankara: Kitabiyat Yayınları, 1999. CR - Cessâs, Ebu Bekir Ahmet b. Ali er-Râzî. Ahkāmü’l-Kur’an. 1-4. thk. Muhammed Sadık Kamhâvî, Beyrut: Dâru ihyâi’t-türâsi’l-Arabî, 1985. CR - Cin, Halil. Eski Hukukumuzda Evlenme. Ankara: Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınla-rı, 1974. CR - Dalgın, Nihat. İslâm Hukukunda Boşama Yetkisi. Samsun: Etüt Yayınları, 1999. CR - Demircan, Adnan. “Câhiliye ve Hz. Peygamber Döneminde Çok Kadınla Evlilik”. İstem 1/2 (2003): 9-32. CR - Demircan, Ali Rıza. “Çok Eşlilik”. Hz. Peygamber ve Aile Hayatı. Yay. Haz. İsmail Lütfi Çakan. 248-251. İstanbul: İlmi Neşriyat, ty. CR - Durmuş, Abdullah. “Ahmed Hamdi Akseki’nin Birden Fazla Evlilik (Çok eşlilik) Konusundaki Yaklaşımı”. İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 32 (2015): 251-276. CR - Ebû Ceyb, Sa’dî. Mevsûatü’l-icma’ fi’l-fıkhı’l-islâmî. 1-2. Dımeşk: Dâru’l-fikr, 1984. CR - Ebû Zehra, Muhammed. el-Ahvâlü’ş-şahsiyye, Kâhire: Dâru’l-fikri’i-Arabî, 1957. CR - Ebû Zehra, Muhammed. Tanzîmü’l-üsra ve tanzîmü’n-nesl. Kahire: Daru’l-fikri’l-arabî, 1976. CR - Elmalılı, Muhammed Hamdi Yazır. Hak Dini Kur’ân Dili. 1-10. İstanbul: Eser Neşriyat, 1979. CR - Erdoğan, Mehmet. İslâm Hukukunda Ahkâmın Değişmesi. İstanbul: MÜİFV Yayınları, 1990. CR - Fatma Aliye-Mahmud Esad. Çok Eşlilik (Teaddüd-i Zevcât). Haz: Firdevs Canbaz. Ankara: Hece Yayınları, 2007. CR - Fazlurrahman. İslâm. Ankara: Selçuk Yayınları, 1992. CR - Hamidullah, Muhammed. “Müslümanlarda Hukuk Felsefesi”. trc. İ. Kâfi Dönmez. İslâm Mede-niyeti 4/4 (1980): 19-34. CR - İbn Âbidîn, Muhammed Emin. Reddü’l-muhtâr ale’d-Dürri’l-muhtâr şerhu Tenvîri’l-ebsâr. 1-13. thk. Adil Ahmed Abdülmevcud-Ali Muhammed Muavvad. Riyad: Dâru Alemi’l-kütüb, 2003. CR - İbn Âşûr, Muhammed Tahir. et-Tahrîr ve’t-tenvîr. 1-30. Tunus: Dâru’-Tûnisiyye, 1984. CR - İbn Kudâme, Muvaffaküddin Abdullah b. Ahmed el-Makdisî. el-Muğnî. 1-15. thk. Abdullah b. Abdülmuhsin et-Türkî-Abdülfettah Muhammed el-Hulüv. Riyad: Dâru Âlemi’l-kütüb, 1997. CR - İncegül, Sümeyye. Tanzimat’tan Günümüze Çok Evlilik Tartışmaları. Yüksek Lisans Tezi. Erci-yes Üniversitesi, 2008. CR - Kahraman, Abdullah. “Mansûrîzâde Said’in Klasik Fıkıhçılara Yönelttiği Bazı Eleştiriler”. Cum-huriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 5/1 (2001): 223-262. CR - Kahraman, Abdullah. “Darülfünun Hocalarından Mansurizâde Mehmed Said ve Klasik Fıkhın Sınırlarını Zorlayan Bazı Görüşleri”. Darülfünun İlahiyat Sempozyumu 18-19 Kasım 2009 Tebliğleri. 405-414. İstanbul: 2010. CR - Karaman, Hayreddin. Anahatlarıyla İslâm Hukuku. 1-3. İstanbul: Ensar Neşriyat, 2011. CR - Karaman, Hayreddin. İslâm’da Kadın ve Aile. İstanbul: Ensar Neşriyat, 1994. CR - Kaya, Mahmut. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Çok Eşlilik Olgusu (Şanlıurfa Örneği). Yüksek Lisans Tezi. Harran Üniversitesi, 2004. CR - Kevserî, Muhammed Zâhid. Makālâtü’l-Kevserî. Kahire: el-Mektebetü’t-tevfîkıyye, ty. CR - Köse, Saffet. İslâm Hukukunda Hakkın Kötüye Kullanılması. İstanbul: MÜİFAV Yayınları, 1997. CR - Köse, Saffet. “Aile Hukuku”. İslâm Hukuku El Kitabı. edt. Talip Türcan. 437-533. Ankara: Grafi-ker Yayınları, 2012. CR - Kurtubî, Ebû Abdillah Muhammed b. Ahmed el-Ensârî. el-Câmi’ li ahkâmi’l-Kur’ân. 1-24. thk. Abdullah b. Abdulmuhsin et-Türkî. Beyrut: Müessesetü’r-risâle, 2006. CR - Mansurizâde Saîd. “Taaddüd-i Zevcât İslâmiyette Men Olunabilir”. İslâm Mecmuası 1/8 (İstan-bul 1330): 233-238. CR - Mansurizâde Saîd. “Cevâzın Ahkâm-ı Şer’iyyeden Olmadığına Dâir”. İslâm Mecmuası 1/10 (İstanbul 1330): 295-303. CR - Medkûr, M. Sellâm. Nazariyyetu’l-ibâha inde’l-usuliyyîn ve’l-fukâhâ. Kahire: Dâru’n-Nehdati’l-Arabiyye, 1984. CR - Ortaylı, İlber. Osmanlı Toplumunda Aile. İstanbul: Timaş Yayınları, 2016. CR - Osmanlı Hukuk-ı Aile Kararnamesi (HAK). Yay. Haz. Orhan Çeker, Konya: Mehir Vakfı Yayınla-rı, 2012. CR - Reşid Rıza, Muhammed. Tefsîrü’l-Menâr/Tefsîru’l-Kur’ân’il-Hakîm. 1-12. Mısır: Matbaatü’l-Menâr, 1328 h. CR - Reşid Rıza, Muhammed. Hukûku’n-nisâ fi’l-İslâm. Beyrut: el-Mektebetü’l-islâmî, 1984. CR - Seyyid Bey, Muhammed. Fıkıh Usulü (Giriş). Yay. Haz: Hasan Karayiğit. İstanbul: Düşün Yayın-ları, 2010. CR - Sibâî, Mustafa. el-Mer’e beyne’l-fıkhi ve’l-kānûn. Beyrut: el-Mektebetü’l-islâmî, 1999. CR - Şaban, Zekiyyüddin. İslâm Hukuk İlminin Esasları (Usûlü’l-fıkıh). trc. İbrahim Kâfi Dönmez. Ankara: Diyanet Vakfı Yayınları, 2015. CR - Şelebî, Muhammed Mustafa. Ahkāmü’l-üsre fi’l-İslâm. Beyrut: Dârü’n-Nehdati’l-Arabiyye, 1977. CR - Şeltût, Mahmud. el-İslâmü: akîdetün ve şerîatün. 12. Baskı. Kahire: Dâru’ş-Şurûk, 2001. CR - Topaloğlu, Bekir. İslâmda Kadın. İstanbul: Yağmur Yayınları, 1990. CR - Ulaş, Semra. “İslâm’da Çok Kadınla Evlilik”. İslâmî Araştırmalar 4/1 (1992): 52-63. CR - Yalçın, İsmail. “Günümüz İslâm Aile Hukuku Kanunlarında Çok Eşlilik Üzerindeki Sınırlama-lar”. İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi 6/3 (2017): 1707-1725. CR - Yıldırım, Mustafa. “Nisa Suresi 3. Ayet Bağlamında Çok Eşlilik Meselesi”, Dinlerde Nikâh Millet-lerarası Tartışmalı İlmi Toplantı (İzmir 06-08 Nisan 2012), 533-546. İstanbul: 2012. CR - Zerkā, Mustafa Ahmed. el-Medhalü’l-fıkhiyyü’l-âmm/el-Fıkhu’l-İslâmî fi sevbihi’l-cedîd. 1-3. Dimeşk: Dâru’l-Fikr, 1968. CR - Zeydan, Abdülkerim. el-Mufassal fî ahkāmi’l-mer’e ve’l-beyti’l-müslim fi’ş-şerîati’l-islâmiyye. 1-11. Beyrut: Müessesetü’r-risâle, 1993. CR - Zühaylî, Vehbe. el-Fıkhü’l-islâmî ve edilletühû. 1-8. Dımeşk: Dâru’l-fikr, 1989. UR - https://doi.org/10.18505/cuid.511376 L1 - https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/740860 ER -