Amaç: Abortus imminens 20.gestasyonel haftadan önce servikal değişiklikler olmaksızın vajinal kanama görülmesi olarak tanımlanır ve gebelik sonuçlarını etkileyen bir klinik durumdur. Çalışmamızın amacı abortus imminensin (Aİ) gebeliğin birinci veya ikinci trimesterinde izlenmesinin obstetrik sonuçlara etkisini araştırmaktır.
Gereç ve Yöntem: Bu retrospektif çalışmaya Ocak 2017 ve Aralık 2019 yılları arasında erken gebelik servisine Aİ nedeniyle yatışı olan 831 tekil gebelik dahil edildi. Aİ tanısını aldığı gestasyonel haftaya göre olgular 1. ve 2. trimester (Grup 1 ve Grup 2) olmak üzere ikiye ayrılarak obstetrik sonuçlar karşılaştırıldı.
Bulgular: Toplam 831 olgunun 622’si (%75,8) grup 1’e ve 209’u (%25,2) grup 2’ye ait idi. Grup 1’dekilerin %51,1’inde ve grup 2’dekilerin %44,2’sinde hematom mevcuttu (p=0,075). Gebeliğin sonlandığı gestasyonel hafta grup 2’dekilerde daha uzundu (33,04±8,8 karşın 28,14±13,94, p<0,05). Grup 1’dekilerin %31,5’i abortusla, %11,9’u preterm doğumla ve %56,6’sı term doğumla sonuçlanırken, grup 2’dekilerde bu oranlar sırasıyla %17,7, %21,1 ve %61,2 olarak saptanmıştır (p=0,000). Gebeliğin geç komplikasyonları olarak grup 1 ve grup 2 karşılaştırıldığında sırasıyla, hipertansif hastalık (%3,5 ve %6,2), intrauterin gelişim geriliği (%4,5 ve %4,8), prematür preterm membran rüptürü (%2,7 ve %9,1) ve plasenta previa (%0,8 ve %1,9) olarak bulunmakla beraber bu komplikasyonlar grup 2 olgularında daha sık saptanmıştır.
Sonuç: Aİ’in saptandığı trimestere göre klinik özellikleri ve sonuçları değişmektedir. 2. trimesterde görülen Aİ olgularında daha sık preterm doğum ve gebeliğin geç komplikasyonları gelişebilirken, 1. trimesterdekilerde ise daha sık abortusla sonuçlandığı akılda tutulmalıdır.
Yok
Yok
Yok
Aim: Abortus imminens is defined as the occurrence of vaginal bleeding without cervical changes before the 20th gestational week and is a clinical condition that affects pregnancy outcomes. The aim of this study is to investigate the effect of monitoring abortus imminens (AI) in the first or second trimester of pregnancy on obstetric outcomes.
Materials and Methods: Between January 2017 and December 2019, 831 singleton pregnancies with hospitalization to service due to AI were included in this retrospective study. Obstetric results were compared by dividing the cases into 1st and 2nd trimesters (group 1 and group 2) according to the gestational week at which the AI was diagnosed.
Result: Of the 831 cases, 622 (75.8%) were in group 1 and 209 (25.2%) were in group 2. Hematoma was present in 51.1% of those in group 1 and 44.2% of those in group 2 (p=0.075). The gestational week when the pregnancy ended was longer in group 2 (33.04±8.8 vs. 28.14±13.94, p<0.05). While 31.5% of those on group 1 resulted in abortion, 11.9% of them resulted in preterm birth and 56.6% in term birth. These rates were found to be 17.7%, 21.1% and 61.2% for those in group 2, respectively (p=0.000). Late complications of pregnancy in group 1 versus group 2 were hypertensive disease (3.5% vs. 6.2% respectively), intrauterine growth retardation (4.5% vs. 4.8%), preterm premature rupture of membranes (2.7% vs. 9.1%), and placenta previa (0.8% vs. 1.9%). Complications were more common in group 2 cases.
Conclusion: The clinical features and results of AI vary according to the trimester in which it was detected. While preterm labor and late complications of pregnancy may develop more frequently in cases of AI seen in the second trimester, it should be kept in mind that it results in abortion more often in the first trimester.
Yok
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kadın Hastalıkları ve Doğum |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Proje Numarası | Yok |
Yayımlanma Tarihi | 22 Eylül 2022 |
Kabul Tarihi | 23 Ağustos 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 4 Sayı: 3 |