Yapıların
orta kısmında yer alan, üstü açık ya da kapalı olabilen geniş bahçe
açıklıklarına avlu denilmektedir. Türk mimarisinde avlular dışarıya kapalı,
gökyüzüne açık mekanlar olup sosyal ve kültürel hayatın en önemli parçalarından
biridir. Araştırmamıza konu olan ve çoğu 18. ve 19. yy’a ait olan Antakya’nın
avlulu evleri de Antakya’nın sosyokültürel
hayatını yansıtan en önemli mekanlar olma özelliğindedir. Ancak bu özellikteki evlerin korunması ve gelecek kuşaklara
aktarılmasında, bazı zorluklarla karşılaşılmaktadır. Son yıllara kadar özgün
niteliklerini büyük ölçüde koruyan bu evler, nüfus artışı ve çarpık kentleşmenin
etkisiyle ya terk edilmiş ya da büyük oranda yapısal değişikliklere maruz
kalmışlardır. Yeni gelişmelerin geçmişi yok ederek, sağlıksız ve kimliksiz bir
şekilde gelişiyor olması alan için büyük bir sorun teşkil etmektedir.
Antakya’nın kültürel birikiminin çağdaş yöntemlerle doğru araştırılması ve tespit
edilmesi, çözülmesi gereken sorunların başında gelmektedir. Bu nedenle bu çalışma
kapsamında, Antakya’nın
geleneksel evleri ve avlu yapıları incelenmiş, avlunun bölge halkı için iklim
ve sosyokültürel açıdan en akılcı çözümler sunan mekanlar olduğu kanaatine
varılmıştır. Sonuç olarak bu çalışmada avlulu evlerin korunması ve sürdürülebilirliğinin
sağlanması, güncel kullanımda değerlendirilmesi ve günümüzde bu niteliklere sahip
avlulu evlerin oluşturulmasının gerekliliği vurgulanmıştır.
The large garden openings in the middle of the
buildings, which can be open or closed, are called courtyards. In Turkish
architecture, courtyards are open to the sky and open to the sky and it is one
of the most important parts of social and cultural life. Antakya's courtyard
houses, most of which belong to the 18th and 19th centuries, are the most
important places reflecting the social and cultural life of Antakya. However,
there are some difficulties in protecting and transferring these houses to
future generations. These houses, which have preserved their original
characteristics to a large extent until recent years, have either been
abandoned or largely underwent structural changes due to population growth and
distorted urbanization. The fact that the new developments are destroying the
past and developing in an unhealthy and unidentified way constitutes a big
problem for the field. The correct investigation and determination of the
cultural accumulation of Antakya with modern methods is one of the problems to
be solved. Therefore, within the scope of this study, the traditional houses
and courtyard structures of Antakya were examined and it was concluded that the
courtyard was the place that offers the most rational solutions in terms of
climate and sociocultural for the people of the region. As a result, in this
study it is emphasized that conservation and sustainability of courtyard houses
should be maintained, evaluated in current usage, and nowadays it is necessary
to create courtyard houses with these qualifications.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çevre Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Nisan 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 3 Sayı: 1 |