@article{article_1204965, title={Gözetim Akışı: Byung-Chul Han’ın Disiplin Toplumu Eleştirisi Olarak Performans Toplumu ve Kültürel İklimlendirme}, journal={4. BOYUT Medya ve Kültürel Çalışmalar Dergisi}, pages={57–75}, year={2022}, DOI={10.26650/4boyut.2022.003}, author={Durmuşahmet, Anıl}, keywords={Byung-Chul Han, Performance Society, Culture, Psychoanalysis, Surveillance}, abstract={Kültür ile iktidar arasındaki ilişkiyi ele alan son dönemin önemli filozof ve teorisyenlerinden biri olan Byung-Chul Han, disiplin toplumunu revize etmektedir. Bu işlemini özellikle performans ve şeffaflık kavramları üzerine şekillendiren Han, Foucault’ya yakın bir tutum izlemektedir. Foucault, dispozitif dediği kavramlar aracılığıyla iktidarların özneyi inşa ettiklerini, bu inşa sürecinin özneye deneyimler aracılığıyla kazandırıldığını düşünmektedir. Dispozitifler geç kapitalist toplumlarda öznelliği anlamlı kılmanın reçetesi olarak önem kazanırken, farklı teorisyenlerin toplumsal okumalarında kendilerine kılavuz edindikleri araçlar olarak değerlendirilmektedirler. Han, çalışmalarında kendine dispozitif olarak gözetimi, iktidar tekniği olarak ise performans ve şeffaflığı seçmektedir. Çalışmada nitel araştırma yöntemleri içinde değerlendirilen yorumsamacı teknik benimsenerek, Han’ın disiplin toplumu üzerinde gerçekleştirdiği revizyon, iktidarın özne üzerinde uyguladığı kültürel iklimlendirme bağlamında tartışılacaktır. Politika ve psikolojinin kesişimiyle ortaya çıkan politik psikoloji içerisinde kültür, iktidarlar tarafından toplum üzerinde bir iklim etkisi görmektedir. İdeolojiler, karşılaşma anları aracılığıyla bir iklimlendirme ile öznelere geçmekte ve etkileşim ile yayılım göstermektedir. Çalışma kapsamında gözetim akışını içerimleyen sosyal medyadaki ana sayfa, ideolojilerin yayılarak kültürel iklimlendirmenin gerçekleştirilmesi için oldukça sağlıklı mekanlar olarak değerlendirilmektedir. Çalışmada elde edilen verilere göre post-modern toplum içinde iktidarlar artık gözetim paradigmasını büyük ölçüde disiplinden performansa dönüştürmüşlerdir. Böylelikle iktidarlar sadece bedeni rehabilite etmeyi değil, zihinleri kontrol etmeyi; bireyin yorulmasına karşın performansına devam etmesini güdüleyen ve böylelikle, mutlu öznelerin olduğuna yönelik inancı diri tutan, acılarını bastırmış; palyatif bir toplum inşa etmektedir.}, number={20}, publisher={Istanbul University}