@article{article_122362, title={Waldenström makroglobulinemili hastada rituksimab tedavisi sonrası gelişen gizli hepatit B reaktivasyonu}, journal={Journal of Clinical and Experimental Investigations}, volume={3}, pages={541–544}, year={2012}, DOI={10.5799/ahinjs.01.2012.04.0219}, author={Albayrak, Murat and Celebi, Harika and Tutuncu, Emin Ediz and Albayrak, Aynur and Aslan, Vedat}, keywords={Waldenström\’s macroglobulinemia, rituximab, occult HBV infection}, abstract={Anti CD 20 monoklonal antikor olan rituksimab B hücreli lenfomaların tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bir çok çalışmada rituksimab tedavisi sonrası hepatit B virüs (HBV) reaktivasyonu gösterilmiştir. Bu vakaların büyük bir kısmı kronik HBV taşıyıcılarında tanımlanmış olmakla birlikte, gizli hepatit B virüs taşıyıcılarında reaktivasyon gelişebilir. Waldenström Makroglobulinemisi tanısı konulan olgumuzda kemoterapi öncesi bakılan HBsAg (-) ve Anti HBc IgG (+) idi. Hastaya CVP (siklofosfamid, vinkristin, prednizolon) kemoterapisi başlandı. Ancak klinik ve laboratuar olarak yanıt alınamadı ve hasta 3 kürlük CVP tedavisine yanıtsız kabul edildi. Hastaya ikinci basamak tedavi olarak R-CHOP (rituksimab, siklofosfamid, adriamisin, vinkristin ve prednizolon) verilmesi planlandı. 1. kür R-CHOP tedavisi sonrası yapılan tetkiklerde aspartat aminotransferaz (AST) değeri: 267 U/L ve alanin aminotransferaz (ALT) değeri: 318 U/L olarak bulundu. Bakılan HBs Ag (+), HBV DNA: 56400 İU/ml ve Anti HBcIgG (+) olarak saptandı. Lamuvidin 100 mg/gün başlandı. Lamuvidin tedavisinin başlanmasından 4 hafta sonra AST ve ALT değerleri normale döndü. Hasta en son olarak 4. kür R-CHOP tedavisini aldı. AST ve ALT değerleri normal aralıkta olarak takip ediliyor. Bu durum Rituksimab sonrası gelişen gizli hepatit B reaktivasyonu olarak kabul edildi. Bu vakayı sunmamızdaki amaç; Rituksimab gibi immünsüpressif tedavi alan olgularda HBV reaktivasyonu olabileceğine dikkat çekmektir.}, number={4}, publisher={Aydın ECE}