@article{article_1309142, title={Edimbilimsel Açıdan Türk Gölge Oyununun Eksen Karakterlerinde Fiziksel Şiddet}, journal={Milli Folklor}, volume={19}, pages={17–28}, year={2025}, DOI={10.58242/millifolklor.1309142}, author={Duman, Mehmet Akif}, keywords={Turkish shadow play, Karagöz, Hacivat, violence, pragmalinguistics}, abstract={Karagöz oyunlarında türlü şekillerde ortaya çıkan şiddet eylemlerinin nedeni tartışmalıdır. İlk akla gelen sebep şüphesiz Karagöz ve Hacivat arasındaki çatışma, zıtlık yahut uyuşmazlık olacaktır. Karagöz temiz ruhlu, pratik zekalı; dilde, ahlâkta, davranışlar¬da daima iyiden ve güzelden hoşlanan, halkın ahlak anlayışının ve sağduyusunun temsilcisi sayılabileceği gibi başından sıklıkla fırlayan yuvarlak ışkırlağı, yuvarlak sakalı ve kamburu ile kaba bir görünüşe sahip sabırsız, hilekâr, düzen-baz, nefsine düşkün, cahil ve saldırgan biri olarak da değerlendirilir. Aynı şekilde Hacivat, Karagöz’e yaptığı iyiliklere karşılık sürekli nankörlük gören; farklı lisanlara mahir, medresede tahsil görmüş, dürüstlüğün, faziletin, inceliğin, zarifliğin, tek kelimeyle iyi olan ne varsa onun timsali bir karakter addedilebileceği gibi düzenin adamı, dalkavuk, çıkarcı, pazarlıkçı; az buçuk tahsil ettiği ilim ile sürek-li gösteriş yapan, Çelebi’nin ayakçısı, Karagöz’ün babasına ve karısına dahi hakaret edecek kadar edepsiz, işsiz güçsüz bir ukala olarak da görülür. Bu çelişkili yapı Karagöz ve Hacivat’ın tipten ziya-de karaktere yakın olduklarını göstermektedir. Karagöz’ü ve Hacivat’ı karşılıklı olarak konumlandı-rırken mevzu şiddet olduğunda deliller Karagöz’ün aleyhinedir. Zira şiddet içeren eylemler büyük oranda Karagöz tarafından Hacivat’a yöneliktir. Hatta oyunlar Karagöz ve Hacivat’ın boğuşması ile başlar, Karagöz’ün Hacivat’ı tokatlaması ile biter. Sebep çökmekte olan bir imparatorluğun insan çeşitliliği merkezinde aydın-halk çatışması sayıldığı vakit Karagöz ve Hacivat arasındaki aydın-halk tanımlaması net olmadığı için sağlam bir zemin edinilemeyecektir. Şiddeti, trajedi türünün bir yansı-ması olarak geleneksel teamüllere bağlamak yahut toplumsal yapının kurban ritüelleri ve katharsis ile ilişkilendirmek de mümkün görünmemektedir. Zira gölge oyunu trajedi yahut dram değildir, güldür-me amaçlıdır ve Jakob’un ifadesiyle ahlakı çocuklar için hesaplanmış gibi görünmektedir. Oyunun-daki şiddet eylemlerinin sayısı, çatışmaların kanlı olmaması, ölüm ile alakasız olması ve hatta gözya-şı dahi içermemesi gölge oyunun teorik altyapısını kurban ve katharsis kavramlarına karşı dikkatli bir biçimde konumlandırmayı gerektirir. Ne Karagöz ne de Hacivat iyi-kötü ayrımı ile karşılıklı ko-numlandırılabilir. İkisi de oyundan oyuna değişen işlevlerde karakter kazanırlar. Aynı şekilde olaylar bazen dramatik olsa da kathartik tesir uyandıracak yapıya sahip değildirler. Bu bağlamda Kara-göz’deki şiddet eylemlerini, ispatlamaya çalışacağımız üzere, konu geçişlerini net biçimde vurgulayan sıfırlamalar yahut hakarete karşı çıkış, yanlış anlaşılmalarla uzayan iletişim sorunlarını vurgulama, tehdit, muhtelif sebeplerle cezalandırma, intikam, baştan savma gibi durumları pekiştiren tepkiler olarak görmek daha mantıklı olacaktır. İncelemede Karagöz üstatlarından, asıl adı Mehmet Muhittin Sevilen olan, Hayalî Küçük Ali tarafından yazıya geçirilmiş 15 Karagöz oyunu esas alınmıştır. Locke, Leibniz ve Mill’in görüşleri; Grice’ın konuşan tasavvuru; Austin ve Searle’ün perlokasyon tanımı; Jakobson’un iletişim modeli ve Bühler’in Organon Modeli birleştirilerek bir analiz yöntemi ortaya konmaya çalışılmış, analiz neticesinde şiddetin türü, kılıcı, etkilenen, şiddetin sebebi, eyleme eşlik eden yanıt, şiddet öncesi tehdit, anlamın istikameti, konuşan ve konuşulan iç içeliği, kodun çözüm-lenmesi, kombinasyon-seleksiyon seçimi, perlokasyonel çözümleme incelenerek şiddet eylemlerin sıfırlama yahut pekiştirici tepki oldukları ispatlanmaya çalışılmıştır.}, number={145}, publisher={Geleneksel Yayıncılık}