@article{article_1354744, title={Âyetullah Hûî’nin Velâyet-i Fakîh Anlayışı}, journal={e-Makalat Mezhep Araştırmaları Dergisi}, volume={16}, pages={565–597}, year={2023}, DOI={10.18403/emakalat.1354744}, author={Toprak, Mehmet and Ümit, Mehmet}, keywords={Islamic Sects, Imamiyyah Shi, Ayatollah Khoei, Wilayat al-faqih, Najaf}, abstract={Şia’nın çoğunluğunu oluşturan İmâmiyye’nin ayırt edici vasfı imâmeti inanç esasları içerisinde telakki etmesidir. İmâmet anlayışının temeli ise Hz. Peygamber’in vefatından sonra başlayan imamet/hilafet tartışmalarına dayandırılmaktadır. Ehl-i Sünnet sırasıyla Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali’yi meşru halife kabul ederken, İmâmiyye, Hz. Ali, Hasan, Hüseyin ve Hz. Hüseyin soyundan gelen dokuz kişinin nas ve tayinle imam olduğuna inanmaktadır. Şiî düşüncede İmamet zaman içerisinde yorumlanarak farklı boyutlar kazanmıştır. Özellikle Gaybet-i kübra döneminde imama ait yetkilerin kullanımı konusunda değişik yaklaşımlar sergilenmiştir. İmamet teorisine dayalı olarak geliştirilen velâyet-i fakîh kavramı etrafındaki tartışmalar 1979 İran İslam Devrimi’yle hız kazanmıştır. Bazı âlimler siyasi ıslahat ve devlet yönetimini de fakîhin yetkisi dahilinde görürken, bazıları aktif siyasetin dışında kalarak velâyet-i fakîhin siyasi alana kaydırılmasının dini temelden yoksun olduğunu belirtmişlerdir. Geleneksel Şiî düşünceden beslenen İran ve Irak merkezli bu tartışmalar halen güncelliğini korumaktadır. İran merkezli tartışmaların odağındaki isim Âyetullah Humeyni hakkında çok sayıda araştırma yapılmış olmasına karşın, Irak merkezli tartışmaların son dönemdeki en büyük ismi Âyetullah Hûî konusunda aynı şeyi söyleyebilmek güçtür. Bu makalede Âyetullah Hûî’nin, Velâyet-i fakîh konusundaki görüşleri ele alınacaktır. Çalışmamız Ayetullah Hûî’nin temel eserleri merkeze alınarak araştırma ve yayın etiğine uygun olarak yapılmıştır.}, number={2}, publisher={Ahmet İshak DEMİR}