@article{article_1392824, title={Necip Fazıl Kısakürek’in Senaryo-Romanlarında ‘Günah’ Olgusu}, journal={Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi}, pages={442–451}, year={2023}, DOI={10.51531/korkutataturkiyat.1392824}, author={Şuoruç, Batuhan}, keywords={Necip Fazıl Kısakürek, screenplay-novel, sin.}, abstract={Sinema kimi zaman yazarların kendi ideolojilerine de hizmet eden bir sanat ola¬rak karşımıza çıkmaktadır. Yazarlar inandıkları dünya görüşünü, estetik duygularını, sanatsal yorumlarını birçok türde sergilemişlerdir. Bu durum bazı yazarlarda çok daha fazla ön plana çıkmıştır. Tür¬kiye’de edebiyat ve fikir dünyasında adından en sık söz ettiren isimlerden Necip Fazıl Kısakü¬rek de bu yazarların önde gelenlerinden bi¬ridir. Kısakürek, Türk sinemasının toplumun hemen her kesimine hitap ettiği yıllarda senaryo-romanlar kaleme almış bu sayede inandığı değerleri toplumun karşısına çı¬karma cesareti göstermiştir. Edebiyatın birçok türünde eser veren Kısakürek’in sinema sanatına ilişkin de ciddi anlamda bir üretim faaliyeti içine girmiş olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Sayıları onu bulan senaryo-romanlarının bir kısmı filme de uyarlanan yazar yer yer karakterlerin ağzından inandığı dünya görüşünü dile getirmekten de geri durmamış¬tır. Her ne kadar kurgu itibariyle diğer eserlerinde ilk bakışta göze çarptığı gibi nite¬likli yapıtlar olduğunu ileri süremesek de yazar senaryo-ro¬manlarında da edebî ve es¬tetik bir duruş sergilemeyi kısmen de olsa başarmıştır. Kısakürek’in sinemaya yönelik teorik düşünceleriyle pratikte ortaya koyduğu eserler birbirle-riyle yer yer ciddi tenakuzlar barındırmaktadır. Yazar, düşünce eserle¬rinde sıkı bir biçimde eleştiriye tabi tuttuğu birçok unsuru kendi üretimlerinde bizzat uygulamış bu yönüyle bir tu-tarsızlığın ortaya çıkmasına engel olamamıştır. Kısakürek’in birçok edebî eserinde olduğu gibi senaryo-romanlarında da otobi¬yografik bir ta-kım izler rahatlıkla görülmektedir. Şahsi hayatında zaman zaman piş¬manlığını dile getirdiği ve günah olarak kabul ettiği birtakım davranışlarını senaryo-romanlarında karakterlerine de uy¬gulatır. Yazarın on eserinin neredeyse tamamında; zina, kumar ve içki/esrar, uyuşturucu gü¬nahlarının birinin veya birkaçının birden ele alındığı kimi zaman merkeze alındığı ve olayların yönlendiricisi olarak konumlandı¬rıldığı görülür. Bu günahlardan dolayı pişmanlık hisseden karakterlerin sayısının ol¬dukça az olması ise yazarın senaryo-romanlarındaki mesaj verme kay¬gısını gölgede bırakan bir kusur olarak nitelendirilebilir. Çalışmamızda yöntem olarak, genel literatür tarama yönteminden yararlandık.}, number={13}, publisher={Yunus KAPLAN}