@article{article_1400880, title={Immanuel Kant’ın Epistemolojisinde Sentetik, Analitik, Apriori ve Aposteriori Yargıların Yeri ve Önemi}, journal={HİKEM}, volume={2}, pages={39–49}, year={2024}, author={Korkmaz, Zuhal}, keywords={Immanuel Kant, Analytic, Synthetic, Apriori and Aposteriori judgments.}, abstract={Immanuel Kant (1724-1804), spekülatif felsefede bilakis epistemoloji alanında ortaya koyduğu eleştirileri ile hem kendi zamanındakileri hem de kendisinden sonrakileri etkilemesiyle felsefe tarihinde ün kazanmış bir filozoftur. Kant, bu zamana kadar bilgilerimizin nesnelere uyarlanması gerektiğinin varsayıldığını bunun ise bilgilerimizi arttırmak konusunda başarılı olamadığını dile getiren epistemolojisini Arı Usun Eleştirisi adlı kitabında ele almıştır. Arı Usun Eleştirisi deneyimin sınırlarını aşan aklın ve bilginin sınırlarını belirleyerek bunların nasıl ortaya koyulduğu ve bilginin olanağını göstermesi açısından oldukça önemlidir. Arı Usun Eleştirisi’nde bilginin olanağı için zihnin temel yetilerinin neler olduğu gösterilmeye çalışılmıştır. Kant, ortaya koyduğu görüşlerinde sistem eleştirisi yapmaktan ziyade aklın deneyimden bağımsız bir şekilde epistemolojik açıdan eleştirisini yapar. Kant üç soru ortaya koyar. Bu sorulardan neyi bilebilirim sorusu bilinebilirler hakkında epistemolojinin koşullarını belirleyerek deneyimin sınırlarını aşmadan zorunluluğu ortaya koyacak bilgilerin olanağını gösterir. Bu makale Kant’ın, metafiziğin bir bilim olarak olanaklı olup olmadığını ortaya koymak için epistemolojisini kendi içinde ayırdığı bilgilerin formlarının önemini ele almaktadır. Çalışmada, Kant’ın bilgi felsefesinin temelini meydana getiren, bilginin kökeninde deneyin mi aklın mı yoksa her ikisinin de mi aranması gerektiğini ortaya koyarak bilginin oluşum sürecini yakından incelemek amaçlanmaktadır.}, number={1}, publisher={Karamanoglu Mehmetbey University}