@article{article_1444422, title={TÜRKİYE’DEKİ SURİYELİ GÖÇMEN GEBE KADINLARIN DOĞUM ÖZELLİKLERİ VE OBSTETRİK SONUÇLARININ TÜRKİYELİ GEBE KADINLARIN SONUÇLARI İLE KARŞILAŞTIRILMASI}, journal={Jinekoloji-Obstetrik ve Neonatoloji Tıp Dergisi}, volume={22}, pages={1–6}, year={2025}, DOI={10.38136/jgon.1444422}, author={Toklucu, Guldeniz and Doğan Taymur, Bilge}, keywords={Migrant healthcare, obstetric outcomes, Syrian migrant}, abstract={Amaç: Dünyada ülkeler arası artan göçler nedeniyle göçmen sağlığı önem kazanmıştır. Göçün sağlık üzerindeki etkisi; başta sosyodemografik ve ekonomik olmak üzere geniş kapsamlı değerlendirilmelidir. Çalışmanın amacı Türkiye’deki Suriyeli mülteci kadınların doğum öncesi bakım, gebelik ve yenidoğan sonuçlarını değerlendirmek ve yerel halkla karşılaştırmaktır. Materyal ve Metod: Eylül 2020-Ekim 2021 tarihleri arasında Sancaktepe Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’ne başvuran 5113 gebe retrospektif olarak tarandı. Gruplar demografik veriler, obstetrik özellikler ve gebelik sonuçları açısından karşılaştırıldı. Bulgular: Türkiye vatandaşı olan olguların yaşları, Suriyeli olguların yaşlarından istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha yüksek saptanmıştır (p=0,001; p <0,01). Suriyeli olguların yaşayan bebek sayıları, Türkiye vatandaşı olanların yaşayan bebek sayısından istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek saptanmıştır (p=0,001; p <0,01). Gruplara göre olguların daha önceki küretaj ve abortus sayıları istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemektedir (p>0,05). Suriyeli olguların daha önce yaptığı sezaryenle doğum sayısı, Türkiye vatandaşı olanlardan istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek saptanmıştır (p=0,009; p <0,01). Suriyeli olguların daha önce yaptığı normal doğum sayısı, Türkiye vatandaşı olanlardan istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek saptanmıştır (p=0,001; p <0,01).Türkiye vatandaşı olan olguların bebeklerinin boyları, Suriyeli gebelerinkinden istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha yüksek saptanmıştır (p=0,026; p <0,05). Türkiye vatandaşı olan olguların bebeklerinin ağırlıkları, Suriyelilerin bebeklerinin ağırlıklarından istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha yüksek saptanmıştır (p=0,001; p <0,01). Suriyeli olguların gebelik sayıları, Türkiye vatandaşı olanlardan istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha yüksek saptanmıştır (p=0,001; p <0,01). Gruplara göre olguların sezeryan nedenleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır (p>0,05). Çalışmamızda doğum şekilleri incelendiğinde göçmen popülasyonda normal doğum oranı daha yüksek bulunmuştur. Sezaryen doğum oranları Türkiye toplumunda daha yüksek saptanmıştır ancak sezaryen endikasyonları açısından iki grup arasında fark saptanmadı. Sonuç: İklim değişiklikleri, savaşlar, ekonomik sorunlar gibi nedenlerle oluşabilen göçler sonucunda göçmenlere göç ettikleri yerin sosyokültürel yapısı göz önüne alınarak tamamlayıcı sağlık hizmeti verilmelidir. Çalışmamızdan elde ettiğimiz veriler sonucunda Türkiye devletinin mülteci sağlığı politikaları olumlu sonuç verdiği görünmektedir. Kliniğimizde normal doğumu destekleyen sağlık uygulamalarını benimsediğimiz için sonuçlarımızın olumlu olduğunu düşünmekteyiz. Bu sağlık hizmeti hem göç eden halkın hem göç alan halkın tamamlayıcı, bütünleyici bir şekilde bir arada yaşamalarına imkan verir.}, number={1}, publisher={T.C. Sağlık Bakanlığı Ankara Şehir Hastanesi}, organization={Yok}