@article{article_1445988, title={ŞUÛBİYYE NEDİR?}, journal={Edebiyat ve Beşeri Bilimler Dergisi}, pages={81–100}, year={2024}, author={Kılıçlı, Mustafa}, keywords={ŞUÛBİYYE, islamiyet, orta doğu, mevali}, abstract={îslâmiyetin Ortadoğu’da siyâsî bir güç olarak ortaya çıkışından yaklaşık bir asır sonra, Araplar tarafından feth edilen toprakların idaresi büyük ölçüde Arap asıllı olmayan müslümanlann eline geçmişti. Araplar yeni dinleri İslâm’ı, bunun yanında dilleri Arapçayı ve diğer kültürel unsurlarını yeni feth edilen topraklarda yayıyorlardı. Ancak onların büyük bir imparatorluk kurabilecek ne İdarî gelenekleri ve ne de tecrübeleri vardı. Bu sebeple bilhassa Abbâsiler devrinde tebaalarındaki tecrübeli yabancı unsurlarla işbirliği yapmak zorunda kalmışlar ve tebaanın meslek sâhibi zümrelerinin, imparatorluğun İdarî yapısı içinde önemli mevkileri işgal etmelerine razı olmuşlardı. Araplar, Arap şiirinde hâlâ muhâfaza edilen putperest dönemin ihtişamlı geleneklerinde ifadesini bulan kabile şerefine ve asabiyetine tam mânâsıyla bağlı olduklarından Arap asıllı olmayan yeni müslümanlara yani mevâlîİye zaman zaman ikinci sınıf vatandaş muâmelesi yapıyorlardı 2. Hiç kuşkusuz Arapların mevâlîye karşı gösterdikleri kibir ve onları aşağılayıcı davranışlar Şuûbiyye hareketi diye bilinen bir tepkiyi doğurmakta gecikmedi. Bu hareket kesin olarak Emevî idaresinin son yıllarında patlak verdi ve Abbâsiler devri boyunca siyâsî, edebî ve dinî şekiller alarak devam etti. Özellikle hicri üçüncü ve dördüncü asırlarda Parsların ve diğer gayr-ı Arap kavimlerin Araplara üstün olduklarını mübâlagah bir şekilde müdâfaa etti.}, number={17}, publisher={Ataturk University}