@article{article_1565092, title={Özür Dileme Stratejileri ve Dindarlık Üzerine Ampirik Bir Araştırma}, journal={Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi}, volume={67}, pages={337–373}, year={2024}, DOI={10.15370/maruifd.1565092}, author={İşbilen, Nihal}, keywords={Psychology of Religion, Apologizing, Religion, Religiousness, Discourse Test}, abstract={Bu çalışma, çeşitli özür durumlarında kullanılan stratejilerdeki doğrudanlık düzeyi ile bireylerin dindarlık düzeyleri arasındaki bağlantıyı araştırmaktadır. Ayrıca, cinsiyet ve eğitim düzeyi gibi demografik faktörler ile özür dileme davranışı arasındaki etkileşimi de incelemektedir. Araştırma, dokümantasyon tekniğiyle literatür taraması yapılarak ve nicel ilişkisel tarama stratejisi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışma grubu, Türkiye’nin farklı şehirlerinden katılan 18 ila 70 yaşları arasındaki 351 katılımcıdan oluşmaktadır. Katılımcıların %61,3’ü 18-25 yaş aralığında olup, %67,8’i kadın ve %32,2’si erkektir. Katılımcıların %10,3’ü lise ve altı, %76,6’sı lisans ve %13,1’i ise lisansüstü eğitim düzeyine sahiptir. Verileri toplamak için, farklı bağlamlarda en uygun özür stratejilerini belirleyen yazılı bir rol yapma testi olan Özür Dileme Söylem Testi ve katılımcıların dindarlık düzeylerini ölçen Dindarlık Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın analizinde, veriler SPSS 25.0 programıyla değerlendirilmiş, tanımlayıcı istatistikler, güvenilirlik analizi ve normal dağılım testleri yapılmıştır. Normal dağılıma uymayan veriler için Mann Whitney U, Kruskal Wallis H ve Bonferroni testleri, kategorik değişkenler için ise ki-kare analizi kullanılmıştır. Araştırmanın bulguları, katılımcıların özür dileme stratejilerinin cinsiyet, eğitim ve dindarlık, düzeylerine göre anlamlı farklılıklar gösterdiğini ortaya koymuştur. Kadın katılımcılar duygusal tepkilere ve duygusal ifadelere daha yatkın bir profil sergilerken, erkek katılımcılar daha uzlaşmacı ve yapıcı bir tutum benimsemişlerdir. Örneğin, otobüs senaryosunda kadın katılımcıların karşı tarafı suçlama olasılığı erkek katılımcılara göre daha yüksektir (p <0,05). Eğitim seviyesi de özür dileme stratejilerinde fark yaratmaktadır. Eğitim seviyesi daha yüksek olan katılımcılar özür dileme süreçlerinde daha fazla sorumluluk kabul etmiş ve onarıcı bir yaklaşım sergilemiştir. Örneğin, yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitime sahip katılımcıların sorumluluğu kabul etme ve üzüntüyü ifade etme gibi stratejileri daha fazla kullandıkları bulunmuştur (p <0,05). Daha düşük eğitim düzeyine sahip katılımcılar ise daha dolaylı stratejiler kullanmıştır. Dindarlık düzeyi ile özür dileme stratejileri arasında da anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Dindarlık düzeyi yüksek olan katılımcıların özür senaryolarına doğrudan özür dileme stratejisi ile yanıt verme eğiliminde oldukları, affetme ve sessiz kalma gibi indirgemeci ve dolaylı stratejileri ise daha az kullandıkları görülmüştür (p <0,05). Bu bulgu, dinin bireylerin ahlaki tutum ve davranışlarını nasıl şekillendirdiğini desteklemektedir. Dinî inanç ve uygulamaların bireylerin sosyal sorumluluklarını ve hatalarını kabul etme eğilimlerini güçlendirdiği söylenebilir. Sonuç olarak bu çalışma, özür dileme davranışının bireysel faktörlerle sınırlı olmadığını, dinî ve demografik değişkenlerin de bu süreçte önemli rol oynadığını ortaya koymaktadır.}, number={67}, publisher={Marmara University}