@article{article_1580392, title={Yeme Bozuklukları ve Bağırsak Mikrobiyotası Etkileşimi}, journal={Sağlık Bilimlerinde Değer}, volume={15}, pages={490–497}, year={2025}, DOI={10.33631/sabd.1580392}, author={Afacan, Fatma Öznur and Demir, Gülperi and Özenoğlu, Aliye}, keywords={Anorexia nervosa, bulimia nervosa, dysbiosis, microbiota, psychobiotic, eating disorders}, abstract={Yeme bozuklukları, biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörlerin karşılıklı etkileşimi sonucu gelişen psikiyatrik bozukluklardır. Yeme bozukluklarında açlığı ve tokluğu düzenleyen nörohormonlar ile duygudurum ve anksiyeteden sorumlu nörotransmiterler gibi biyolojik faktörler semptomların sürdürülmesinde önemli rol oynamaktadır. Bağırsak mikrobiyotası ile iştah, ruh hali ve vücut ağırlığının düzenlenmesinin ve bağırsak mikrobiyotasının bileşimindeki değişikliklerin çeşitli metabolik, nörodejeneratif ve nöropsikiyatrik bozukluklarla ilişkili olduğu bilinmektedir. Yeme bozuklukları olan kişilerde, sağlıklı bireylerle karşılaştırıldığında düşük mikrobiyal çeşitlilik ve taksonomik farklılıklar olduğu ve yeme bozukluklarının bağırsak mikrobiyotası bileşiminin bozulmasıyla ilişkili olduğu bildirilmiştir. Bağırsak mikrobiyotasında bulunan antijenler, bazı konak nöropeptidlerini ve nörohormonlarını taklit edebilir ve bu bileşiklerle çapraz reaksiyona giren otoantikorların üretimini tetikleyebilir. Bu antikorların düzeyleri ve afinitelerinin yeme bozukluğu gibi nöropsikiyatrik durumlarla ilişkili olduğu bildirilmektedir. Bu çalışmada, yeme bozukluğunun etiyolojisinde bağırsak mikrobiyotasının ve disbiyozunun rolüne ilişkin güncel literatür bilgilerinin gözden geçirilmesi amaçlanmıştır. Diyet, bebeklikten yaşlılığa kadar insan bağırsak mikrobiyotasını etkileyen en önemli faktörlerden birisi olarak kabul edilir. Bu nedenle, diyet müdahaleleri bağırsak-beyin fonksiyon bozukluğuyla ilişkili psikolojik semptomları modüle etme potansiyeline sahip olabilir. Yeme bozukluğu ile bağırsak mikrobiyotası arasındaki etkileşimin anlaşılması, bağırsak mikroflorasının bileşimini iyileştirmeyi amaçlayan yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine katkı sağlayabilir.}, number={3}, publisher={Duzce University}