@article{article_1603587, title={HOCA İSHAK EFENDİ’NİN RİSALELERİNE KARŞI YAZILAN BEKTAŞÎ REDDİYELERİ}, journal={Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi}, pages={487–504}, year={2025}, DOI={10.60163/tkhcbva.1603587}, author={Taştekin, Serap}, keywords={Bektashiism, Refutation, Hoca İshak Efendi, Kâşifu, Hurufism, Bektashi Secret}, abstract={Bir dinin mensuplarının o dine ait farklı mezheplerin veya başka bir dinin tutarsızlıklarını çürütmek gayesiyle eserler kaleme almasını ifade eden reddiye, tarihsel süreçte Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler arasında sıkça başvurulan bir eleştiri ve kendi inancının doğru olduğunu ortaya koyma yöntemi olmuştur. İslam tarihinde Hıristiyanlığa ve Yahudiliğe olduğu gibi; mezhepler arasında da kendi görüşlerini doğrulamak, diğerini çürütmek için yazılan reddiyeler mevcuttur. Osmanlı Devleti’nde Yeniçeri Ocağı kapatıldıktan sonra takibata uğrayan Bektaşiler lehine 19. yüzyılın ikinci yarısında oluşan ılımlı atmosfere karşı reaksiyon geliştiren bazı Sünnî alimlerin bu yaklaşımı, zaman zaman Bektaşiliği Hurûfilik ile bağdaştıracak kadar ileri gitmiştir. Harputlu Hoca İshak Efendi’nin, Hurûfiliğin temel kaynağı olan Cavidannâme’nin 1871 yılında tercüme edilip yayınlanmasına tepki olarak yazarken Bektaşileri de bu inanç sistemine bağlı olmakla itham ettiği görüşleri, bu ılımlı ortamın bozulmasını istemeyen Bektaşiler tarafından reddedilmiştir. Bu çalışmada Hoca İshak Efendi’nin Kâşifü’l Esrâr ve Dâfi’u’l Eşrâr ve İzahü’l Esrar risalelerine Bektaşî kanadından reddiye olarak kaleme alınan Mehmet Ali Hilmi Dedebaba’nın Kâşifu’l-Esrâr Reddiyesi, Ahmet Rıfat Efendi’nin Miratu’l- Mekâsıd fı Defi’l-Mefâsid ve Ahmet Rıfkı’nın Bektaşî Sırrı adlı eserleri değerlendirilmiştir. Mehmet Ali Hilmi Dedebaba, Ahmet Rıfat ve Ahmet Rıfkı, reddiyelerinin merkezini Bektaşîliğin Hurûfilikle ilgili olmadığını ispatlamak üzerine kurmuş, hatta Sünniliğe yakın olduklarını ortaya koyan pek çok argüman geliştirmişlerdir. Bektaşiliğin dine olduğu kadar sosyal ve kültürel değerlere de aykırı olmadığını ortaya koyan ve bazıları soru cevap, bazıları ise izahat şeklinde yazılan reddiyelerin ortak özelliği, Hurûfilikle bağlantılarının bulunmadığı, Bektaşi dergâhlarında dine aykırı ibadet veya tutumlara yer verilmediği, Bektaşilerin dini, sosyal ve kültürel tehdit olmadıklarının anlatılmalarıdır.}, number={113}, publisher={Ankara Hacı Bayram Veli University}