@article{article_1616229, title={DİL VE ŞİİR ÜZERİNE: İLETİŞİM VE KONUŞMANIN ÖTESİNDE HEIDEGGER}, journal={FLSF Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi}, pages={193–211}, year={2025}, DOI={10.53844/flsf.1616229}, author={Yurt, Engin}, keywords={Thinking, Phenomenology, Heidegger, Origin, Word, Saying}, abstract={Bu makalede dil ve onun farklı modları ele alınmaya çalışılmıştır. Bir taraftan dilin evrimsel ve tarihsel gelişimine dair farklı görüşler incelenirken, diğer taraftan da bu görüşlerle ilişkili olan proto-dil, iletişim, konuşma, söyleme gibi dilsel eylem ve öğelerin felsefi anlamı ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Öncelikle dilin karakteristik özelliklerine ilişkin farklı güncel görüşler sunulup, burada dilselliğin iki modu olarak iletişim ve konuşma hayvanın ve insanın dilselliği üzerinden incelemeye alınmıştır. Bu iki modun arasındaki benzerlikler ve farklılıklara belli dilsel, düşünsel, bilişsel, biyolojik, antropolojik vs. bağlamlarla birlikte işaret edilmiştir. Bunun ardından, üçüncü bir dilsel mod olarak, özellikle Heidegger’in kehre dönemindeki görüşleri üzerinden “şiirsel düşünme” ve “şiirsel söyleme” anlayışı incelenmiştir. Bu incelemede, “şiirsel söylemenin” daha önce bahsedilen dilin iki modu (iletişim ve konuşma) ile ne türden bir ilişkiye sahip olduğu ve bu iki moddan nasıl ayrıldığı üzerine açıklamalar getirilmiştir. Burada hem dil ve düşünme arasında ne kadar yakın ve özsel bir ilişki olduğu sergilenmiş hem de Heidegger’in ortaya koyduğu hâliyle “şiirsel söylemenin” ne türden farklı fenomenolojik katmanlarda ortaya çıktığı incelenmiştir. Burada “gündelik konuşma” ve “şiirsel söyleme” arasında “dili kullanma” ve “dili konuşma” teması üzerinden kurulan karşıt zıtlık ile, “şiirsel söylemenin” burada ele alındığı bağlamda (ve Heidegger düşüncesinde) dil-düşünme ilişkisi için ne kadar temel bir potansiyele olduğu ortaya koyulmuştur. Son olarak bu dil-düşünme ilişkisinin sadece Heidegger’de değil ama Batı felsefesi ve düşünmesinde mevcut olan üstü örtülü bir eğilim olduğuna işaret ederek makaledeki tartışma bir bütünlüğe kavuşturulmuştur.}, number={40}, publisher={Hamdi BRAVO}