@article{article_1625411, title={Preimplantasyon Genetik Test (PGT): Etik ve Fıkhi Perspektiften Değerlendirme}, journal={Hitit İlahiyat Dergisi}, volume={24}, pages={431–455}, year={2025}, DOI={10.14395/hid.1625411}, author={Mete, Büşra Nur and Erkoc Baydar, Tuba}, keywords={Islamic law, PGT, Beginning of Life, Embryo, Anomaly}, abstract={Genetik araştırma teknikleri ve müdahale yöntemlerindeki gelişmeler, döllenme sonrasında embriyoya rahme tutunmasından (implantasyon) önce ve rahme tutunmasında sonra farklı amaçlarla müdahale edilmesine imkân sağlamış ve bu müdahaleler hem fıkıh hem de etikte çeşitli tartışmalara konu olmuştur. Laboratuvar ortamında (in-vitro) gerçekleştirilen döllenme sonucu oluşan embriyo, genetik hastalık taşıma riskinin değerlendirilmesi veya mevcut genetik hastalıklarının teşhis edilmesi amacıyla PGT (Preimplantasyon Genetik Test/Tanı) ile ve rahme transfer edilip gebelik oluştuktan sonra prenatal testler ile incelenmektedir. Prenatal testler, doğal ya da yapay döllenme (in-vitro fertilization) yoluyla oluşan embriyonun rahme tutunmasından (implantasyondan) sonra, gebeliğin farklı dönemlerinde genetik hastalık açısından tarama ve teşhis amacıyla uygulanmaktadır. PGT ise in vitro embriyolar arasında, genetik açıdan sağlıklı olanları seçmek ve doğacak çocuğun cinsiyet gibi özelliklerini öğrenmek amacıyla embriyo rahme yerleştirilmeden önce yapılan bir genetik incelemedir. PGT teknikleri invaziv (invasive) ve invasiv olmayan (non-invasive) teknikler olarak uygulanmaktadır. Bu teknikler, embriyoya zarar verme riski ve genetik hastalık tanısı koyma kapasitesi açısından farklı avantajlar ve dezavantajlar sunmaktadırlar. Embriyonun yaşam hakkına müdahale noktasında ele aldığımız PGT’nin mahiyeti ise ancak, invaziv ve invaziv olmayan bu tekniklerin güncel veriler ışığında karşılaştırmalı olarak incelenmesiyle anlaşılabilmektedir. Zira PGT’ye dair fetvalarda farklı PGT tekniklerinin mahiyeti tam olarak açıklığa kavuşturulmadığından anomalili embriyoya müdahaleye ilişkin görüşlerde çelişkiler ortaya çıkmaktadır. PGT, sağlıklı embriyoların seçilmesine imkân tanımanın yanı sıra, cinsiyet gibi belirli özellikler bakımından ebeveynler veya toplum açısından “avantajlı” kabul edilen embriyoların tercih edilmesi ya da embriyonun araçsallaştırılarak hasta bir kardeşe donör olarak kullanılmasına yönelik uygulamalarda da kullanılabilmektedir. Etik tartışmalarda “öjeni” ve “kaygan zemin” argümanları ekseninde ele alınan bu durum, İslam hukuku bağlamında ise sedd-i zerîa gibi çeşitli usûlî prensipler ile fürûî asıllar çerçevesinde değerlendirilebilmektedir. Bunun yanı sıra invaziv ve invaziv olmayan PGT tekniklerinin duyarlılıkları ve hassasiyetleri yüksek olmadığından PGT, etik açıdan “güvenilirlik” ve “dürüstlük” ilkelerinin çiğnenmesi ile bu durumun sebep olduğu yanlış ve eksik bilgi paylaşımından dolayı ‘zarar vermeme’ ilkesinin ihlal edilmesi tartışmalarına konu olmaktadır. Fıkıhta ise in vitro fertilizasyon (döllenme) akabinde embriyoyu rahme transfer etmeden önce anomalili olma riski bulunan embriyoyu elemek amacıyla uygulanan PGT, insan hayatının başlangıcı, canın dokunulmazlığı, zaruret ilkesi ve anomalili embriyonun imhası gibi sorular çerçevesinde önemli bir mesele teşkil etmektedir. Bu konuda daha derinlemesine bir inceleme yapılması; fetva kurulları ile İslam hukukçularının, anne karnındaki ceninin ahlaki statüsü, anomalili cenine müdahale ve genetik hastalıkları önleme amacıyla döllenme sonrası embriyoya yönelik müdahaleler konusundaki görüşlerinin mukayeseli biçimde değerlendirilmesini gerekli kılmaktadır. Bu bağlamda çalışmada implantasyon öncesi genetik tanı uygulamalarının, güncel bilimsel veriler ışığında ve İslam hukuku perspektifi doğrultusunda ele alınarak değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Bu makale, PGT uygulamalarının fıkhî ve etik boyutlarını analitik bir yaklaşımla ele almakta ve beş ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, embriyo kavramı ve kapsamı, disiplinlerarası bir perspektifle teorik olarak tanımlanmakta ve ilgili terminolojik çerçeve ortaya konulmaktadır. İkinci bölümde, PGT’nin tanımı, türleri ve kapsamı güncel literatür verileri ışığında sistematik olarak incelenmektedir. Üçüncü bölümde ise, PGT teknolojisinin etik boyutları, normatif etik kuramları ve ilgili etik ilkeler bağlamında değerlendirilmektedir. Etik tartışmalar, genetik müdahalelerin bireysel ve toplumsal sonuçları bağlamında kısaca ele alınmaktadır. Dördüncü bölümde, klasik fıkıh literatüründe cenine yönelik müdahaleler, PGT uygulamalarının değerlendirilmesine temel oluşturması açısından ele alınmaktadır. Beşinci bölümde ise, PGT uygulamalarına ilişkin fıkhî yaklaşımlar sistematik bir yöntemle incelenmekte; özellikle anomalili embriyolara yönelik müdahaleler, anomalili cenin vakaları üzerinden derinlemesine analiz edilmektedir. Bu bağlamda, klasik fıkhî söylemlerin çağdaş bağlamda yeniden yorumlanma imkânları ele alınmakta ve ilgili fıkhî prensipl}, number={1}, publisher={Hitit University}