@article{article_1625797, title={Beslenme ve Cilt Sağlığı İlişkisinde Fitokimyasalların Yeri: Biyolojik Mekanizmalar ve Terapötik Etkiler}, journal={Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi}, volume={15}, pages={828–838}, year={2025}, DOI={10.31020/mutftd.1625797}, author={Çınar, Ezgi Nur and Eravcı, Hilal and Öksüz, Merve and Toprak, Kadriye}, keywords={Skin health, Nutrition, Phytochemicals, Oxidative stress}, abstract={Amaç: İnsan vücudunun en geniş organı olan cilt, çeşitli çevresel travmalara ve bulaşıcı patojenlere karşı fiziksel bir bariyer görevi görmekte olup, D vitamini sentezi, vücut ısısının düzenlenmesi ve duyusal algı gibi hayati işlevleri yerine getirmektedir. Ancak, içsel etmenler (genetik ve hormonal) ve dışsal faktörler (UV radyasyonu, hava kirliliği, yetersiz beslenme) cildin yapısal bütünlüğünü bozarak yaşlanma sürecini hızlandırmaktadır. Bu derlemenin amacı, fitokimyasalların cilt sağlığı üzerindeki biyolojik etkilerini ve mekanizmalarını inceleyerek, biyoaktif bileşenlerin potansiyel koruyucu ve terapötik rollerini değerlendirmektir. Yöntem: Çalışmada, fitokimyasalların cilt sağlığı üzerindeki etkilerini değerlendiren güncel literatür derlenmiştir. Bazı biyoaktif bileşenlerin cilt üzerinde gösterdiği antioksidan, anti-inflamatuar ve fotoprotektif mekanizmalar ele alınmış, ilgili klinik ve deneysel çalışmalar incelenmiştir. Bulgular: Yapılan araştırmalar, karotenoidler ve polifenoller gibi fitokimyasalların antioksidan özellikleri sayesinde oksidatif stresi azalttığını, inflamasyonu baskıladığını ve cildin yapısal bütünlüğünü koruma potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir. Özellikle taze meyve, sebze ve çay gibi polifenoller ve karotenoidler açısından zengin besinlerin yeterli ve dengeli bir diyetin parçası olarak tüketimi, cilt sağlığını destekleyici etkili bir strateji olarak öne çıkmaktadır. Bu bileşiklerin UV hasara karşı koruyucu etkiler sunduğu ve cilt yaşlanmasını geciktirdiği belirlenmiştir. Sonuç: Fitokimyasalların cilt sağlığı üzerindeki terapötik etkileri, son yıllarda beslenme ve sağlık bilimlerinin önemli bir araştırma alanı haline gelmiştir. Bununla birlikte, bazı fitokimyasalların yüksek dozda veya uzun süreli alımında toksik, alerjen, kanserojen ve genotoksik etkiler bildirilmiştir. Bu nedenle yararlı etkilerin yanı sıra güvenli kullanım düzeylerinin de dikkate alınması önemlidir. Fitokimyasalların biyoyararlanımı, uzun vadeli etkileri ve optimal alım düzeyleri konusunda daha fazla klinik çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır}, number={3}, publisher={Mersin University}