@article{article_1630783, title={Tasavvuf Tarihinde Reform İddialarına Bir Cevap: Ahmed et-Ticânî’nin Tarîkat-ı Muhammediyye Düşüncesi Işığında Neo-Sufizm Eleştirisi}, journal={İhya Uluslararası İslam Araştırmaları Dergisi}, volume={11}, pages={610–659}, year={2025}, DOI={10.69576/ihya.1630783}, author={Mıhcıoğlu, Abdurrahman}, keywords={Sufism, Ahmad al-Tijani, al-Tariqa al-Muhammadiyya, Neo-sufism, Yaqaza, Ijtihad, Khatm al-walaya, Ahmad ibn Idris, Muhammad ibn Ali al-Sanusi}, abstract={Bu çalışmada, Ticâniyye tarikatının müessisi kabul edilen Ahmed et-Ticânî’nin, tasavvuf tarihinde XVIII. asırda gerçekleştiği iddia edilen reformun bir parçası olup olmadığı incelenecektir. XX. Asrın önde gelen oryantalistlerinden Fazlur Rahman, XVIII. asırdan itibaren tasavvuf tarihinde bir kırılma yaşandığını ve daha önce heteredoks bir manzara arz eden tasavvuf ve tarikatların bilahare sünni bir renge büründüğünü iddia etmiş ve bu yeni tavrı neo-sufizm olarak adlandırmıştır. Onu takip eden oryantalistler, Ahmed b. İdris (v. 1253/1837) ile Muhammed b. Ali es-Senûsî’nin (v. 1276/1859) bu reforma öncülük ettiğini öne sürmüş ve bunların yanına Ahmed et-Ticânî’yi de eklemişlerdir. Bu iddialara mukabil bu makalede neo-sufizm ile irtibatlı olduğu öne sürülen et-Tarîkatü’l-Muhammediye ıstılahının tasavvuf tarihindeki izi sürülmekte, bilahare bu kavram kapsamında mütalaa edilen ve muasır tasavvuf tarihi araştırmacılarından Mark Sedwick’in zikri geçen reform iddiasına dayanak olarak kullandığı yakaza, hatmü’l-velâye ve ictihad kavramlarının gerek genel manada tasavvuf tarihinde ve gerekse Ticânî’nin tevarüs ettiği ilmi gelenekteki mevkii tespit edilmektedir. Neo-sufizm ıstılahı etrafında öne sürülen reform iddialarının Ahmed et-Ticânî’nin fikriyatı özelinde karşılık bulmadığı da ispatlanmıştır. Ayrıca bu kavramların genelde tasavvuf tarihi özelde Mağrib tasavvuf tarihindeki karşılıklarına temas edilmiş, Kur’an ve sünnet merkezli tasavvuf anlayışının Fazlur Rahmân ve kısmen onu takip eden araştırmacıların iddiasının aksine Mağrib tasavvuf tarihindeki merkezi konumuna değinilmiştir. Ahmed b. İdrîs ile Muhammed b. Ali es-Senûsî’nin fikriyatına ise Ticânî ile irtibatlı oldukları noktalarda yer verilmiştir. Çalışmanın mihverini Ticânî’nin düşüncesi teşkil ettiği için bu iki tarikat müessisinin fikriyatı derinlemesine tahlil edilmemiştir.}, number={2}, publisher={Mehmet Ayhan}