@article{article_1647386, title={Avrupa Birliği’nin Çok Dillilik Politikasının Avrupalı Kimliği Oluşumuna Etkisi ve Türkçenin Avrupa Birliği Dillerinden Biri Olmasına İlişkin Bir Değerlendirme}, journal={Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi}, volume={27}, pages={138–148}, year={2025}, DOI={10.26468/trakyasobed.1647386}, author={Gürişik Köksal, Bihter and Eren, T. Mesut}, keywords={Turkish, multilingualism, European identity, European Union, Türkiye}, abstract={Dil, toplumsal kimliğin oluşumunda en önemli unsurlardan biridir. Bu nedenle başka bir dille yazılı veya sözlü etkileşime geçildiğinde aynı zamanda o dili konuşan kültürle de etkileşimde bulunulmuş olunur. Herhangi bir topluluğun dilinin yapısal özelliklerini veya dilbilgisi kurallarını öğrenerek kendisini ifade edebilen birey, sadece o dili konuşmakla kalmaz; aynı zamanda o topluluğun kültürünü, geleneklerini, alışkanlık ve davranışlarını da anlamlandırabilecek bir etkileşim içerisine girmiş olur. Birey-toplum düzeyinde geçerli olan bu çift yönlü etkileşim, farklı topluluklar veya halklar arasında da benzer şekilde gerçekleşir. Bunun gibi uluslararası bütünleşmelerde de dil ve kültür arasında doğrudan veya dolaylı bir etkileşim olur. Bunun en yakın örneklerinden biri Avrupa ülkelerinin arasında gerçekleşen bütünleşme çabaları sırasında kendisini göstermiştir. İkinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından hayata geçirilen Avrupa Birliği projesi, yüzyıllarca birbirleriyle savaşmış Avrupa halkları arasında kalıcı bir barışın sağlanabilmesi çabalarının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Ortak bir geçmiş, ortak bir kültür ve paylaşılan ortak değerler etrafında bir bütünleşmenin yolunun açılabilmesi için çok dillilik (multilingualism) ve çok kültürlülük (multiculturalism) bir araç olarak benimsenmiştir. Bu nedenle çalışmada Avrupa Birliği’ndeki “çok dillilik politikası” ve bunun Birlik içindeki sosyal uyuma, bütünleşmeye doğrudan ve dolaylı etkileri ortaya konulmuş, bununla birlikte Türkiye’nin olası bir üyeliğinde AB’nin “çok dillilik” politikası kapsamına girecek olan Türkçenin, bu politikaya yapacağı olası katkılar varsayımsal olarak değerlendirilmiş ve bu bağlamda Türkiye açısından olumlu kazanımlar sağlanabileceği sonucuna ulaşılmıştır. Türkçenin AB’nin resmî dillerinden biri durumuna gelmesinin AB halkları ile Türk halkı arasındaki karşılıklı anlayışı güçlendireceği ve bu sayede toplumlar arası yakınlaşmayı hızlandırıcı bir etki yaratacağı sonucuna varılmıştır.}, number={1}, publisher={Trakya University}