@article{article_1649250, title={Manevi Danışmanlık ve Rehberlik Perspektifinden Sistem Haklılaştırma Teorisi: Uygulama Alanları ve İmkânı}, journal={Türk Manevi Danışmanlık ve Rehberlik Dergisi}, pages={11–46}, year={2025}, DOI={10.56432/tmdrd.1649250}, author={Güler Ünal, Ayse Gül}, keywords={Spiritual counseling and care, System justification theory, Cognitive dissonance theory, Spiritual resilience, Spirituality}, abstract={Bu makalede, sistem haklılaştırma teorisinin manevi danışmanlık ve rehberlik perspektifinden analiz edilmesi amaçlanmıştır. Konuya ilişkin oluşturulan literatüre bakıldığında sistem haklılaştırma teorisinde, bireylerin mevcut toplumsal düzeni rasyonelleştirme ve destekleme eğiliminde oldukları savunulmuştur. Bireylerin belirsizlikten kaçınma, psikolojik güvenlik ve aidiyet ihtiyacı gibi güdülerle mevcut sistemin adil olduğuna inanma eğiliminde oldukları belirtilmiştir. Ancak, bu inancın kısa sürede psikolojik rahatlama sağlarken, uzun dönemde toplumsal değişimi engelleyebileceği ve bireylerin haksızlıklara karşı mücadele etme potansiyellerini sınırlayabileceği ifade edilmiştir. Özellikle dezavantajlı grupların, sistemin adaletsizliklerine rağmen ona uyum sağlamayı tercih edebildikleri vurgulanmıştır. Manevi danışmanlık ve rehberliğin, bireylerin manevi iyi oluşlarını destekleyen bir danışmanlık alanı olduğu düşünüldüğünde bireylerin anlam arayışlarını merkeze alarak, manevi dayanıklılıklarını artırmalarına yardımcı olduğu belirtilmiştir. Manevi dayanıklılığın, bireyin zorluklarla başa çıkma becerilerini güçlendirerek ruhsal iyilik halini artırabileceği ileri sürülmüştür. Ayrıca makalede, manevi danışmanlık ve rehberliğin bireyin mevcut sistemle olan ilişkisini anlamlandırmasına, sistem haklılaştırma eğiliminin hangi noktalarda psikolojik refaha katkı sağladığını ve hangi noktalarda bireyi sınırladığını değerlendirmesine olanak tanıyabileceği ifade edilmiştir. Bu bağlamda, manevi danışmanlık ve rehberliğin bireyin statükoya uyum sağlama veya onu sorgulama süreçlerini nasıl şekillendirdiği ele alınmıştır. Manevi danışmanlık ve rehberliğin danışanların bilişsel çelişkilerini fark etmelerine, adaletsizlikleri sorgulamalarına ve bilinçli değişim süreçlerine yönlendirilmesine destek olabileceği belirtilmiştir. Bu süreçte, bireylerin manevi dayanıklılığının artırılarak sadece bireysel psikolojik rahatlama sağlamak yerine, toplumsal farkındalık kazanmalarının da teşvik edilebileceği vurgulanmıştır. Manevi danışmanlık ve rehberlik, bireyin sadece mevcut düzenle psikolojik uyum sağlamasını değil, aynı zamanda toplumsal adalet arayışına katkıda bulunmasını da destekleyebilir. Böylece birey, sistemin haklı olup olmadığına dair farkındalık geliştirerek, manevi ve etik değerler çerçevesinde bilinçli kararlar alabilir. Sonuç olarak adı geçen bu teori kapsamında manevi danışmanlık ve rehberliğin bireylerin içsel denge sağlamasına, toplumsal eşitsizliklere karşı bilinç geliştirmesine ve gerektiğinde dönüşüm süreçlerine uyum sağlamasına katkı sunabileceği ifade edilmiştir. Ayrıca sistem haklılaştırma teorisi ile manevi danışmanlık ve rehberliğin kesişim noktalarının incelendiği bu makalede, bireylerin sistemsel adalet algılarını dönüştürmeye yönelik bazı somut öneriler sunulmuştur.}, number={11}, publisher={Mustafa KOÇ}