@article{article_1654250, title={Dünya Toplumunun Yapısal Fenomeni: Düzensiz Göç}, journal={İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi}, volume={24}, pages={1–25}, year={2025}, DOI={10.46928/iticusbe.1654250}, author={Nargül, Semih}, keywords={Globalization, mobility, irregular migration, nation-state, social systems}, abstract={Düzensiz göç, küreselleşme ile hız kazanan uluslararası göç hareketlerinin en tartışmalı boyutlarından birini oluşturmaktadır. Devletlerin vatandaş-yabancı ayrımına dayalı sınır politikaları, bireylerin daha iyi yaşam koşullarına ulaşma çabasıyla çelişmekte ve bu durum düzensiz göç olgusunu ortaya çıkarmaktadır. Ulus-devletlerin sınır güvenliği ve egemenlik anlayışı ile ekonomik ve toplumsal işlev sistemlerinin kapsayıcı yapısı arasındaki çelişki, düzensiz göçü modern dünya toplumunun kaçınılmaz bir fenomeni haline getirmektedir. Düzensiz göç, bu iki farklı ve zıt mantığın etkileşime girdiği bir senaryoda ortaya çıkmaktadır. Bu paradoks çerçevesinde sosyal yapılar insanların dünya çapında daha fazla hareketliliğini zorlarken, siyasi güçler bunları düzenlemeye ya da durdurmaya çalışmaktadır. İlki tarafından yaratılan akışlar ile ikincisi tarafından kabul edilen ve meşrulaştırılanlar arasındaki uyumsuzluk, sürekli sayıda göçmenin düzensiz bir şekilde harekete katıldığını, ikamet ettiğini ve çalıştığını belirlemektedir. Bu çalışma, düzensiz göçün ortaya çıkış koşullarını, tarihsel gelişimini ve devlet-göçmen ilişkileri bağlamında kazandığı sosyolojik boyutları ele almayı amaçlamaktadır. Çalışmada, düzensiz göç yalnızca bir yasallık sorunu olarak değil, farklı toplumsal sistemlerin etkileşimi sonucunda şekillenen dinamik bir olgu olarak ele alınmaktadır. Devletlerin sınır politikaları ve göç yönetimi yaklaşımlarının, küresel ekonomi, hukuk, eğitim ve sosyal sistemlerle nasıl bir etkileşim içerisinde olduğu analiz edilmektedir. Çalışma, göçmenlerin sosyal hareketliliğe erişim stratejileri ile devletlerin bu hareketliliği sınırlama çabaları arasındaki gerilimi gözler önüne sermektedir. Düzensiz göçün yalnızca güvenlik ve yasa ihlali perspektifiyle ele alınmasının yetersiz olduğu, bunun yerine olgunun toplumsal farklılaşma süreçleri, uluslararası politikalar ve bireysel stratejiler bağlamında çok boyutlu bir şekilde incelenmesi ve ampirik çalışmaların artırılması gerektiği ortaya çıkmaktadır.}, number={52}, publisher={Istanbul Ticaret University}