@article{article_1666646, title={ERKEN CUMHURİYET’TE SEMBOLİK İNŞA: KÜLTÜR, KİMLİK VE TÜRK HALK MÜZİĞİ}, journal={Yegah Müzikoloji Dergisi}, volume={8}, pages={643–666}, year={2025}, DOI={10.51576/ymd.1666646}, author={Koçer, Burak}, keywords={Turkish folk music, culture, symbol, national spirit, social belonging}, abstract={ÖZ Erken Cumhuriyet Dönemi’nde kültür ve sembol arasındaki ilişki, ulusal kimlik inşası bağlamında Türk halk müziğinin stratejik önemini gözler önüne serer. Kuramsal düzeyde White, Sapir ve Gerbner gibi isimlerin vurguladığı üzere, kültür büyük ölçüde paylaşılan sembollerin bir bütünüdür ve toplumun ortak hafızasını, değerlerini ve kimliğini sürekli yeniden üretir. Bu çerçevede, Osmanlı’nın son yıllarında Avrupa’dan esinlenen folklor çalışmaları Türkiye’de de aydınlar arasında ilgi toplamış; “halk”ın kültürel mirasının “milli kültürün kök kaynağı” olarak benimsenmesine zemin hazırlamıştır. Çalışmada literatür taraması ile elde edilen veriler aracılığıyla anlaşıldığı üzere Erken Cumhuriyet kadroları, ulusal kimliği güçlendirmek amacıyla halk müziğini devlet destekli politikalarla merkezî bir konuma yerleştirmiş, radyo yayınları, Halkevleri ve konservatuvarlar aracılığıyla sistemli derleme ve yaygınlaştırma girişimleri başlatmıştır. “Yurttan Sesler” korosu, bu sürecin sembolik doruk noktalarından biri olarak, halk türküleri üzerinde seçici müdahalelerin yapıldığı ve türkü sözlerinin “milli ruha” uygun biçimde yeniden düzenlendiği bir model işlevi görmüştür. Bağlama gibi geleneksel çalgılar, modernleşme rüzgârlarına rağmen “milli ses” arayışı doğrultusunda yeniden sahnede yerini almıştır. Bu “seçici geleneğin icadı” sayesinde halk müziği, yalnızca estetik veya folklorik bir unsur olmaktan çıkıp siyasal meşruiyeti, kolektif hafızayı ve toplumsal aidiyeti besleyen güçlü bir sembole dönüşmüştür. Böylece Erken Cumhuriyet’in modern ulus-devlet inşası sürecinde, halk müziği aracılığıyla kültürel sembollerin nasıl etkin kullanıldığı açıkça görülmekte; günümüzde de halk müziğinin kimlik, kültür ve gelenek tartışmalarındaki merkezi konumu devam etmektedir.}, number={2}, publisher={Tolga KARACA}