@article{article_1667745, title={KRİZDEN ÇIKIŞTA BİLİM İNSANLARININ ROLÜ: PATOČKA’DA “BİLİMSEL VİCDAN”}, journal={Muhakeme Journal}, volume={8}, pages={50–57}, year={2025}, DOI={10.33817/muhakeme.1667745}, author={Arslan, Alkan}, keywords={Patočka, Husserl, Technology, Science, Conscience}, abstract={Edmund Husserl’de kriz düşüncesi Avrupa bilimlerinin krizi şeklinde bir ifade ile gündeme gelir. Avrupa bilimlerinin krizi bir bakıma Avrupa ruhu olarak düşünülen tinbilimlerinin (geistwissenschaft) yaşadığı dönüşüm ve düşüştür. Bu düşüşü kolaylaştıran unsurların başında genel olarak naif bir nesnelcilik şeklinde kendini gösteren doğalcı tavrın egemen olması, beraberinde aklı araçsallaştırması ve bunun evrensel bir bilinç şeklinde yapılanması gelmektedir. Husserl, modern bilimsel düşünce olarak egemenliğini kazanan ve kendini dayatan bu dönüşüm sürecinde “anlamın akıp gitmesinde” bütün bir yaşamı etkileyen bir buhranın ortaya çıkışını görür. Bu buhran anlamdan uzaklaşan bilimin salt tekniğe indirgenmesi ile gerçeklik ile ilişkiyi sorunlu hale getirmektedir. Ayrıca bilim insanlarını olumsuz yönde etkileyerek egemen naif nesnelciliğin yeniden üretilmesine katkıda bulunmaktadır. Bilimlerin üzerindeki baskının gerekçelendirebilir ideolojik, siyasi ve ekonomik dinamiklerle bağlantısı düşünüldüğünde, çağımızda araçsalcı aklın aşılamadığını görmekteyiz. Husserl’in “yaşam dünyası” (Lebenswelt) temelli kriz okumalarını toplumsal arka planı odağında tutarak geliştiren Jan Patočka’nın, yaşanan kriz karşısında bilim insanlarının nasıl bir pratik konum izleyebileceklerine dair görüşleri bu bağlamda önem kazanmaktadır. Bu makale, Jan Patočka’nın çalışmaları içinde yer alan bilimsel vicdan kavramı üzerinden bilimlerin ve genel olarak da hayatın teknikleşmesiyle süregiden “anlam kaybından” ve araçsal aklın hegemonyasından çıkışın imkanına odaklanmakta ve Patočka’nın Sokratik meydan okumasının bilimleri yeniden köklerine geri çağırmadaki işlevi değerlendirilmektedir.}, number={1}, publisher={Metin KILIÇ}