@article{article_1672230, title={Makamların Temeli: Yaratılıştan Gelen Kabiliyet}, journal={Tasavvuf İlmi ve Akademik Araştırma Dergisi}, pages={27–56}, year={2025}, DOI={10.70951/tasavvufdergisi.1672230}, author={Altun, Yavuz}, keywords={Sûfism, Maqamat, Cumulative, Original Maqam, Creation}, abstract={Tasavvufî terbiye, insana şahsiyet inşa etmeyi hedefleyen kendine özgü aşamalara sahiptir ve bu aşamalara "makam" denilmektedir. Bir makamın hakkını vermeden bir sonraki makama geçilemeyeceği ilke olarak kabul edildiğinde makamlarla ilgili olarak, öncelik sonralık durumunun belirtildiği bir sıralama olmalıdır. Ancak tasavvufun kurucu metinleri olan klasik eserlerde kesinleşmiş böyle bir sıralama bulunmamaktadır. Zira makamların kümülatif, üst üste konarak gelişen ve artan, iç içe geçmiş yapısı sıralama yapmaya engel olmaktadır. Zira makamlar birbirinin ya başı ya sonu ya da basamağıdır. Bu kümülatif yapı içerisinde makamlar, birinci kattan başlayıp yukarı doğru ilerleyen bir binayı tırmanmak gibi değil, bir ağacın gövdesinden güç alarak filizlenen dalları arasında ilerlemek şeklinde tasvir edilmektedir. Gövdenin gücüne bağlı olarak uzayan dallara sayısal bir sınır koymak mümkün değildir. Bu sembolik anlatımda ağacın gövdesine denk düşen temel makam; her kulun yaratılışından gelen kabiliyetinin temellendiği aslî makamıdır. Bu makam kulun yaratılışından gelen kabiliyetinin potansiyel olarak bulunduğu makamdır. Sâlik bu temelden beslenerek diğer makamlarda ilerleyişini sürdürür. Dallar meyveye durduğunda ise dönüş noktası yine ağacın gövdesi, yani aslî makamıdır. Yaratılışına bağlı olan bu aslî makam içerisinde, kendi kabiliyeti doğrultusunda diğer makamları tamamlayarak nihayetinde tekrar aslî makamına döner ve kümülatif bir döngü içeren makam yolculuğunu tamamlar.}, number={55}, publisher={Istanbul Sabahattin Zaim University}