@article{article_1677541, title={Jean-Jacques Rousseau’da Ahlak Eğitiminin İmkânı Sorunu}, journal={Van İnsani ve Sosyal Bilimler Dergisi}, pages={129–141}, year={2025}, DOI={10.62068/visbid.1677541}, author={Doğan, Ozan Aslan and Taşdelen, Vefa}, keywords={Jean-Jacques Rousseau, human nature, morality, moral ecucation, possibility of teaching morality, individual, citizen}, abstract={Rousseau, felsefe ve pedagoji tarihinin önemli bir figürüdür. Ona göre insan, doğal durumunda güçlü ve huzurlu bir varlık iken toplumsallaşarak gücünü yitirmiş, huzurunu kendi elleriyle bir başkasının ellerine devretmiştir. İnsanın içine düşmüş olduğu bu mahrumiyetten kurtulmasının yolu ise toplumsal yaşamını düzenlemesi ve doğal durumunun unsurlarını hatırlamasından geçmektedir. Bu noktada ahlak, kritik bir öneme sahiptir. Felsefesinin her unsurunu insan doğası tasavvurundan temellendiren Rousseau için ahlak eğitimi ise hem bireyin doğasının unsurlarına ulaşması hem de toplumsal yaşamda sağlıklı ve huzurlu bir yaşam sürmesi için oldukça önemlidir. Ancak ahlak, bireye dışarıdan kazandırılabilir bir unsur mudur? Bu soru Rousseau felsefesi için oldukça önemlidir zira bizi, ahlakın kaynağı meselesine götürmektedir. Bu çalışmada bu soru işlenmiş ve neticeye ulaşabilmek adına nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi deseni kullanılmıştır. Ulaşılan bulgulara göre ise Rousseau felsefesinde ahlakın öğretilebilirliği hususunda birey-yurttaş ayrımının var olduğu görülmektedir. Bireyin ahlak eğitiminde ahlak, kişinin doğasından temellendiği ve içerisinde salt insan doğasının unsurlarını barındırdığı için öğretilebilir değil kişiye hatırlatılabilir, özümsetilebilir durumdadır. Bir diğer deyişle bireyin ahlak eğitimi, bireyi doğasına aşina hale getirmeyi amaçlar. Ancak yurttaşın ahlak eğitiminin amacı kişiyi toplumsal yaşama hazır hale getirmektir ve temelini kamusal olandan aldığı için bu tür ahlaki bilgiler yurttaşa dışarıdan bir devlet gücü ile öğretilir ve aktarılır. Buradaki temel husus hem bireyin hem de yurttaşın ahlak eğitiminde insan doğasına yakınlaşma gereğidir. Nitekim Rousseau’ya göre her ne kadar oraya dönemiyorsak dahi uygarlık çağında da insanın rehberi doğası olmalıdır. Bir başka ifadeyle Rousseau’nun yurttaşı, aldığı ahlak eğitimi vesilesiyle hem kamusal hem de doğal bir anlam kazanır. Bu anlamın varlığını ise doğasında bulur.}, number={9}, publisher={Van Yuzuncu Yıl University}