@article{article_1680135, title={Siyer Yazıcılığında Kronoloji Problemi ve İbn Hazm’ın Kronoloji Tarihlendirmesi}, journal={Tetkik}, pages={233–255}, year={2025}, DOI={10.55709/tetkik.1680135}, author={Akyürek, Yakup}, keywords={Islamic History, Sīrah writing, Sīrah Chronology, Prophet Muhammad, Nasīʾ, Ibn Ḥazm}, abstract={Siyer yazımı, İslâm tarihçiliğinin temel alanlarından biri olup Hz. Peygamber’in hayatının bireysel, toplumsal ve siyasi yönlerini bir bütün olarak sunmaktadır. Bu anlatıların tarihsel doğruluğu, erken dönemlerden itibaren özellikle kronolojik anlatı üzerinden şekillenmektedir. Siyer kronolojisi, sadece olayların sıralamasını değil; aynı zamanda rivâyetlerin tarihsel bağlamda ne ölçüde güvenilir olduğunu belirlemede de temel bir kriter olarak işlev görmektedir. Bu makalede, siyer kronolojisine dair klasik ve modern yaklaşımlar incelenmekte, özellikle nesî uygulaması ve astronomik veriler çerçevesinde kronolojinin nasıl şekillendiği tartışılmaktadır. Modern dönem literatürde nesî uygulamasının olup olmadığına dair tartışmalar, kronoloji inşasında temel bir mesele olarak öne çıkmaktadır. Batı literatüründe ise Hz. Muhammed’in (s.a.v.) tarihsel şahsiyeti ve siyer rivâyetlerinin güvenilirliği problem haline getirilmektedir. Bu çerçevede Lawrence I. Conrad’ın tarihsel-toplumsal algı temelli yaklaşımı, Batı literatüründe önemli bir dönüm noktasını teşkil etmektedir. Türkiye’de ise siyer kronolojisine dair tartışmalar erken sayılabilecek bir dönemde başlamıştır. Necati Akgür, astronomik veriler ışığında siyer rivâyetlerini yeniden değerlendirmiş ve kronoloji teklifinde bulunmuştur. Kasım Şulul ise kaleme aldığı çok sayıda çalışmasında kronolojik ihtilafların sebeplerine dair kavramsal analizler sunmuş ve özellikle siyer kronolojisi literatürünü Türkçeye tercüme etmiştir. Çalışmanın ana eksenini ise literatürde yer alan çalışmaların analizinden sonra Mehmet Apaydın’ın Siyer Kronolojisi adlı eseri oluşturmaktadır. Apaydın’ın çalışmasında kronoloji çalışmalarına sunduğu katkıların yanında eleştiriye açık yönlerini tartışmak ve eksikliklerini tespit etmek bu çalışmanın amaçları arasındadır. Özellikle erken dönem Endülüs âlimi İbn Hazm’ın (öl. 456/1064) kronoloji teklifinin Hârizmî’nin (öl. 232/847) takipçisi olarak nitelendirilmesi Apaydın’ın çalışmasında İbn Hazm’ı ihmal etmesine sebebiyet vermiştir. İbn Hazm’ın Vedâ haccı merkezli tarih inşası ve Rebîülevvel esaslı hicrî yıl tercihi, modern astronomik verilerle uyuşmakta ve yeniden değerlendirilmesi gereken bir yaklaşım olarak ön plana çıkmaktadır. Sonuç olarak bu makale, siyer yazımında ortaya konan kronoloji tekliflerinin süreçteki gelişimini ve meselesinin sadece teknik bir konu değil, aynı zamanda metodolojik ve epistemolojik yönleriyle yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koymaya çalışmaktadır.}, number={8}, publisher={Oku Okut Derneği}