@article{article_1681908, title={İşârî Tefsirde Üslûbun İzinde: Necmeddîn-i Dâye ve Bahru’l-hakāik’ı}, journal={Düzce İlahiyat Dergisi}, volume={9}, pages={339–364}, year={2025}, DOI={10.61272/duid.1681908}, author={Akar, Ayşe Mine}, keywords={Tasawwuf, Ishārī Exegesis, Najm al-Dīn al-Dāya, Baḥr al-Ḥaqāʾiq wa’l-Maʿānī, Stylistic Discourse}, abstract={Necmeddîn-i Dâye’nin (ö. 654/1256) Bahru’l-hakāik ve’l-meânî adlı işârî tefsiri on üçüncü yüzyılda kaleme alınmış, belirgin üslûp özellikleri taşıyan bir tefsirdir. Müellif kendisinden önce Kur’ân’ın bütün ince mânalarını içeren bir tefsir yazılmamış olmasını telif gerekçesi olarak zikretmiştir. Eser Necm sûresine kadar Dâye tarafından yazılmışken bu sûreden sonrasını Alâüddevle-i Simnânî (ö. 736/1336) tefsir etmiştir. Dâye eserinde muhataplarını çeşitli şekillerde gruplandırmış ve bu gruplara hitap eden bir üslup benimsemiştir. Avâm, havâs ve ehassü’l-havas şeklindeki kısımların yanı sıra ulemâ-i billâh, meşâyıh, ehl-i hırka, felâsife, kelâmcılar gibi zümreler eserde yer almıştır. Müellif âyetleri tefsir ederken zâhirî mânalarına çoğu kez işaret etmiş ve çıkardığı işârî yorumlara çeşitli kelimelerle dikkat çekmiştir. Yorumlarının hakikate isabet derecesini bilmediğini ve bilemeyeceğini anlatmak üzere “vallahu a`lem” gibi ifadeleri kullanırken, önemli konulara dikkat çekmek için “Fefhem” ve türevleri ile okuyucuyu uyarmıştır. Bunlardan birinci tarzdaki kullanımları teslîm, ikinci tarzdakileri ise tembîh ifadeleri şeklinde adlandırmak mümkündür. Müellif sıradan okuyucunun anlayamayacağını düşündüğü konularda ise genellikle edebî bir üslûpla muhatabını azarlamıştır; bu ifadeleri ise tekdîr ifadeleri şeklinde nitelemek mümkündür. Çalışmamız Bahru’l-hakāik’ın genel olarak tanıtımının yanı sıra eserdeki bu üslûp özelliklerine odaklanmaktadır.}, number={1}, publisher={Duzce University}