@article{article_1683365, title={The Association Between Demographic Characteristics, Blood Biomarkers, and Mortality in COVID-19 Patients Presenting to the Emergency Department}, journal={Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi}, volume={22}, pages={573–581}, year={2025}, DOI={10.35440/hutfd.1683365}, author={Büyükaslan, Hasan and Besler, Şamil Altay}, keywords={COVID-19, Mortality prediction, Inflammatory biomarkers}, abstract={Amaç: Bu çalışmanın amacı, acil servise başvuran COVID-19 hastalarında ilk başvuru anındaki laboratuvar parametrelerinin, eşlik eden hastalıkların ve demografik özelliklerin mortalite ve hastane yatış ihtiyacını öngörmedeki prognostik değerini değerlendirmektir. Materyal ve Metod: RT-PCR ile COVID-19 tanısı konmuş 343 erişkin hastanın verileri retrospektif olarak incelendi. Hastalar klinik sonuçlarına göre üç gruba ayrıldı: yoğun bakım ünitesine yatış, genel servise yatış ve ayaktan izlem. Ayrıca hastalar sağ kalanlar ve eks olanlar olarak iki grupta incelenerek mortalite analizi yapıldı. Demografik veriler, komorbiditeler ve nötrofil/lenfosit oranı (NLR), trombosit/lenfosit oranı (PLR), monosit/lenfosit oranı (MLR), C-reaktif protein (CRP), D-dimer ve tam kan sayımı gibi laboratuvar belirteçleri gruplar arasında karşılaştırıldı. Sürekli değişkenler için Kruskal–Wallis ve Mann–Whitney U testleri kullanıldı. ROC analizi ve binomiyal lojistik regresyon ile prediktif değer analiz edildi. Bulgular: Eks olan hastalar, anlamlı derecede daha yaşlıydı ve hipertansiyon, serebrovasküler hastalık gibi komorbiditeler ile anormal laboratuvar değerlerine daha sık sahipti. NLR, CRP ve D-dimer düzeyleri, sağ kalanlara kıyasla eks olan grupta anlamlı düzeyde daha yüksekti (p < 0.001). ROC analizinde albumin, LDH, D-dimer ve CRP’nin mortaliteyi öngörmede yüksek prediktif güce sahip olduğu gösterildi. Lojistik regresyon analizinde düşük albumin, yüksek LDH düzeyi ve hipertansiyon varlığı mortalitenin bağımsız belirleyicileri olarak saptandı. Oluşturulan modelin AUC değeri 0.941 olup, duyarlılığı %95.4 ve özgüllüğü %63.5 olarak hesaplandı. Sonuç: Acil servise başvuru sırasında kolaylıkla elde edilebilen kan temelli biyobelirteçler ve klinik veriler, COVID-19 hastalarında hastalık şiddetini ve mortalite riskini öngörmede değerli olabilir. Bu belirteçler, erken triyaj ve kaynakların etkin kullanımı açısından klinik karar süreçlerini destekleyebilir.}, number={3}, publisher={Harran University}, organization={Bu çalışma herhangi bir kurum veya kuruluş tarafından maddi olarak desteklenmemiştir.}