@article{article_1700473, title={Kırâat İlminde Zevâid Türü Çalışmalar: İbnü’l-Kâsıh’ın Mustalahu’l-İşârât Adlı Eseri Özelinde İnceleme}, journal={İslami İlimler Dergisi}, pages={65–84}, year={2025}, DOI={10.34082/islamiilimler.1700473}, author={Koyuncu, Recep}, keywords={Quran Reading and Qiraat, Ibn al-Qāshīh, Seven Qiraat, Zawaid Litarature, Mustalāh al-Ishārāt.}, abstract={Kıraat ilmi, Kur’an kelimelerinin eda keyfiyetlerini ve bunlara dair ihtilafları, nakledenlere isnat etmek suretiyle ele alan ilimdir. Medine döneminde gündeme gelen “yedi harf” olgusu ile neşet eden kıraat ilmi, sahabe ve tabiinden öne çıkan seçkin şahsiyetler tarafından sistematikleşme sürecini tamamlamıştır. Kıraat ilmi tarihi süreçte birtakım faaliyetler ve şahsiyetlerin etkisiyle belli başlı dönemlerden geçmiştir. Bu doğrultuda İbn Mücâhid (ö. 324/936) sonrasında kıraat uleması, birtakım gerekçelerle farklı sayılarda kıraatleri tasnif eden eserler kaleme almıştır. Mevcut kıraatlerin senet ve metinlerini tahkik ve tenkide tabi tutmak suretiyle kıraatlerin sahih ve makbul olanlarını belirleyip, diğerlerinden ayırmayı amaçlamışlardır. İbn Mücâhid’in yedi kıraat imamı ile bunların ikişer ravisini esas almış olması, bunların dışındaki kıraat ve rivayetlerin makbul olmadığı yönünde bir anlayışın ortaya çıkmasına neden olmuş, bu da sonraki süreçte sekiz, on, on bir, on iki, on dört gibi muhtelif sayılarda ziyade ihtiyarı ihtiva eden birtakım tasnif ve tedvin çalışmalarına imkân sağlamıştır. Makalede söz konusu zevâid türü teliflere örnek olarak sekizinci asır kıraat alimlerinden İbnü’l-Kâsıh’ın (ö. 801/1399) Mustalahu’l-işârât adlı eseri incelenmiştir. Bu bağlamda öncelikle ziyade çalışmaların kıraat ilmi tedvin ve tasnif sürecindeki yerine ve önemine değinilmiştir. Sonrasında Mustalahu’l-işârât’ın ele aldığı konular genel hatlarıyla ele alınmış eserde kullanılan kaynaklar ve metot üzerine analiz yapılmıştır. İbnü’l-Kâsıh kıraatlerin tedvin ve zaptı noktasında titiz çalışmalar yapan ulemadan birisidir. Özellikle kıraat-i seb‘anın dışında kalan sair kıraatlerin dayandıkları kaynakları bizzat Mustalahu’l-işârât adlı eserinde zikrederek yetkinliğini göstermiştir. Son tahlilde İbnü’l-Kâsıh’ın söz konusu eserinin, tarihi süreçte yedili tasnif üzerine ilave/tekmile olan üçü sahih diğer üçü şâz olmak üzere kıraate dair müktesebatın bir arada tedvin edildiği önemli bir çalışma olduğu tespit edilmiştir. Öte yandan Mustalahu’l-işârât’ın İbn Mücâhid’in yedi ihtiyarı neticesinde maruz kaldığı eleştiriyi ve “yedi harf, yedi kıraat” gibi yanlış bir algıyı da bertaraf etme adına kayda değer bir çalışma olduğu görülmüştür.}, number={41}, publisher={Çorum Çağrı Eğitim Vakfı}