@article{article_1736020, title={Ahkâm Âyetlerinin Yorumlanmasında Hurûfu’l-Meânî’nin Rolü: “Min” Harf-i Ceri Örneği}, journal={Turkish Academic Research Review}, volume={10}, pages={765–779}, year={2025}, DOI={10.30622/tarr.1736020}, author={Erikci, Muhammed Seyfeddin and İnce, Nazife Nihal}, keywords={Arabic Language and Rhetoric, Fiqh, Legal Verses, Syntax, Ḥurūf al-Maʿānī, Preposition}, abstract={Kur’ân-ı Kerîm’deki ahkâm âyetleri, İslâm hukukunun temel ilkelerini belirleyen normatif ifadeleri içermeleri bakımından fıkıh ilminin merkezî kaynakları arasında yer almaktadır. Bu âyetlerdeki lafızlar, sadece anlamsal düzeyde değil, aynı zamanda gramatik yapıları, cümle içindeki konumları ve diğer unsurlarla kurdukları ilişkiler bağlamında çok katmanlı yorumlara açıktır. Fıkhî hükümlerin lafzî dayanağını oluşturan bu metin parçaları, yapısal ve bağlamsal özellikleriyle birlikte ele alındığında delâlet türleri, kıyas imkânları ve hükümlerin kapsamı gibi temel usûl meselelerinin çözümüne önemli katkılar sunmaktadır. Hurûfu’l-meânî olarak adlandırılan ve cümle içi ilişkileri düzenleyen anlam harfleri, bu bağlamda özel bir öneme sahiptir. Klasik Arap dili gramerinde müstakil bir inceleme alanı oluşturan bu harfler, özellikle nahiv ve fıkıh usûlü âlimleri arasında yoğun tartışmalara konu olmuştur. Bu harflerin taşıdığı çok anlamlılık özelliği hem dilbilimsel hem de fıkhî yorumlarda belirleyici bir rol oynamaktadır. Söz konusu harfler, yalnızca gramatik işlevleriyle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda hükümlerin yönünü ve kapsamını doğrudan etkileyen unsurlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışma, hurûfu’l-meânî içerisinde önemli bir yere sahip olan "min" harfini merkeze alarak, onun anlam çeşitliliğinin ahkâm âyetleri bağlamında ortaya çıkardığı fıkhî etkileri sistematik bir şekilde incelemektedir. "Min" edatının ibtidâ, teb’îz, beyân, ta’lîl, isti’lâ ve zarfiyyet gibi temel anlamları, klasik müfessirler ve fakihler tarafından farklı şekillerde yorumlanmıştır. Bu anlam çeşitliliği, ayetlerin anlaşılmasında ve hükümlerin çıkarılmasında önemli sonuçlar doğurmaktadır. Yapılan analizler, "min" harfinin bazı kullanımlarında sadece dilsel bir nüans olarak kaldığını, bazı durumlarda ise doğrudan fıkhî ihtilaflara kaynaklık ettiğini ortaya koymaktadır. Özellikle edatın beyân veya teb’îz anlamında anlaşılması, hükmün kapsamı ve muhatap kitlesinin belirlenmesinde belirleyici olmaktadır. Bu durum, gramatik çok anlamlılık ile fıkıh usûlü arasındaki organik bağı gösterirken, aynı zamanda klasik müçtehitlerin metin yorumlamadaki derinlikli yaklaşımlarını da yansıtmaktadır. Çalışma, "min" edatı özelinde Kur’ân’ın hukuki âyetlerinin doğru anlaşılmasında dilbilimsel analizin önemini vurgulamakta ve bu bağlamda, klasik mezheplerin içtihatlarında dil unsurlarına verdikleri önemin pratikteki yansımalarını değerlendirmektedir.}, number={3}, publisher={Mehmet ŞAHİN}