@article{article_1737392, title={Yargılama Sürecinde Hâkim/Heyet Değişikliği Yaşanması: Doğrudan Doğruyalık İlkesi Bağlamında Bir Değerlendirme}, journal={İstanbul Medeniyet Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi}, volume={10}, pages={501–535}, year={2025}, DOI={10.58733/imhfd.1737392}, author={Çakır, Kerim and Akar, İbrahim}, keywords={Changes in the Composition of the Criminal Court, The Principle of Immediacy, Right to a Fair Trial, Adversarial Examination of the Evidence, Conscientious Conviction.}, abstract={Doğrudan doğruyalık ilkesi, ceza muhakemesinin en temel ilkelerinden biridir. Bu ilke, tüm delillerin, olabildiğince en orijinal halleriyle, duruşmaya getirilerek tarafların tartışmasına açılmasını ve hâkimin duruşmada tartışılmış bulunan bu delillerden edindiği kanaate göre hüküm vermesi anlamına gelir. Bu ilke gereğince hâkim ile delil arasına başka bir aracı girmemeli, hâkim tüm delillerle ilk elden temas kurarak, kanaatini doğrudan edinmelidir. İlke bu şekilde ceza muhakemesinin amacı olan maddi gerçeğe ulaşmada yardımcı bir rol üstlenmektedir. İlke aynı zamanda tüm delillerin aleni bir duruşmada ortaya konulmasını ve tarafların tartışmasına açılmasını sağlayarak adil bir yargılama yapılmasını da temin etmiş olmaktadır. Doğrudan doğruyalık ilkesinin bu fonksiyonlarını hakkıyla yerine getirebilmesi, duruşmada ortaya konulmuş delillerden hareketle oluşan kanaatin nihai kararda ifadesini bulmasıyla mümkündür. Başka bir ifadeyle, hükmün delillerden hareketle yargılama sürecinde oluşan kanaate göre verilmesi gerekir. Bu ise hâkim/heyetin tüm yargılama boyunca aynı kalmasını, değişmemesini gerektirir. Yargılama sürecinde hâkim/heyet değişikliği yaşanması halinde, yeni hâkim/heyet duruşmada ortaya konulmuş olan delillerden değil, duruşma tutanaklarından ve dava dosyasından hareketle kanaatini edinirse belgeye dayalı oluşmuş dolaylı bir kanaate göre hüküm verilmiş olacaktır. Bu şekilde verilecek bir hüküm, kural olarak adil yargılanma hakkıyla ve doğrudan doğruyalık ilkesiyle bağdaşmaz. Ancak Türkiye de dahil tüm yargı düzenlerinde çeşitli nedenlere bağlı olarak mahkeme hâkim/heyetinde değişiklik yaşandığı da bir vakıadır. İşte bu makalede, yargılama sırasında yaşanacak olacak hâkim/heyet değişiklikleri, AİHM ve AYM kararları ışığında, doğrudan doğruyalık ilkesi penceresinden bir değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Çalışmamızda kanun ve uygulamamız irdelenmiş, Türk hukukunda hâkim/heyet değişikliği yaşanmasına bağlanan sonuçların yüksek mahkeme kararları ve doğrudan doğruyalık ilkesinin gerekleri ile ne oranda örtüştüğü ortaya konulmaya çalışılmıştır.}, number={2}, publisher={Istanbul Medeniyet University}