@article{article_1745836, title={İkinci Dünya Savaşı Sonrası İnsan Onuru Kavramına Dair Felsefi Yaklaşımlar}, journal={İstanbul Medeniyet Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi}, volume={10}, pages={859–884}, year={2025}, author={Değirmenci, Rıdvan}, keywords={human dignity, human rights, philosophy, humanity, international system.}, abstract={İnsan onuru Aydınlanmadan önce Hristiyan teolojisinde oluşan, Aydınlanma düşünürlerince geliştirilen bir kavramdır. İlk dönem anayasal belgelerde yer almamakla birlikte doğal hukuk teorisinin merkezinde yer alır. İnsan onurunu korumak doğal hukukçu düzenlemelerin genel amacıdır. Bununla birlikte İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra insan onuru uluslararası sistemin ve insan hakları hukukunun ana kavramı olmuştur. Hatta Alman Anayasası’nda anayasanın amacını temsilen ilk maddede düzenlenerek. Ancak, insan onuru kavramının belirsizliği ve çok anlamlılığı insan haklarını korumak için yeterli olduğu düşünülen hukuki ve siyasi sistemlerin eleştirisi amacıyla başvurulan bir kavramdır. Bu itibarla 1950 sonrası felsefî zeminde hukuk ve sistem eleştirilerinin merkezinde insan onuru kavramının kullanıldığı görülmektedir. İnsan onurunu korumayı amaç edinen uluslararası sistemin insan onuruna dair yaklaşımları kolektif hak bilincini geliştirmediği ve sosyal hakları ihmal ettiği gerekçesiyle eleştirilmiştir. Bu nedenler Arendt, haklara sahip olma hakkının tanınması, insan haklarının korunması için tartışmaya açılmıştır. Diğer taraftan uluslararası sistemin 1960’lardan başlanarak ABD’nin siyahilere, komünistlikle suçlananlara ve Vietnam’daki işgale ses çıkarmayışı filozofların insan onuru kavramından hareketle uluslararası sistemi ve insanlığı göreve çağırması dikkat çekicidir. İnsan onurunun bireysel haklardan hareketle açıklanmasının yanı sıra bir sosyal varlık olarak insanın sosyal düzeni ile yakından ilgili olduğu, gelir eşitsizliğinden maddi imkansızlıkların giderilmesine kadar ekonomi ile yakından ilgili olduğuna dair vurgu önem teşkil eder. Habermas tarafından demokrasi ile insan onurunun korunması arasındaki güçlü bağ vurgulanması ayrı bir önem taşır.}, number={2}, publisher={Istanbul Medeniyet University}