@article{article_1755630, title={Sigorta Hukukunda Akdi Yükümlülükler (TTK M. 1449)}, journal={İstanbul Medeniyet Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi}, volume={10}, pages={1081–1123}, year={2025}, DOI={10.58733/imhfd.1755630}, author={Gözüyeşil, Fevzi Fırat}, keywords={Insurance contract, Contractual obligation, Risk exclusion}, abstract={Sigorta sözleşmeleri, karşılıklı borç yükleyen ve tarafların menfaatlerinin zıt olduğu hukukî ilişkilerdir. Bu bakımdan, sigortacının daha yüksek prim karşılığında daha sınırlı teminat sağlama; sigorta ettirenin ise daha düşük primle daha geniş teminat elde etme arzusu üzerine kuruludur. Bu karşılıklı menfaat dengesinin sağlanmasında, akdî yükümlülüklere dair Türk Ticaret Kanunu (TTK) m. 1449 hükmü önemli rol oynamaktadır. Mezkûr hükme göre, sigorta ettirenin akdî yükümlülüklerini ihlâl etmesi hâlinde, sigortacı sözleşmeyi kıs-men veya tamamen feshederek edim yükümlülüğünden kurtulabilecektir. Mamafih mevcut düzenlemede, ihlâlin kast, ağır veya basit ihmal olup olmadığını gözetilmeksizin “ya hep ya hiç” esasına dayalı katı bir yaklaşım benimsenmektedir. Alman hukukundan farklı olarak, kusur derecelendirmesine yer verilmemesi, hafif kusurlu hâllerde dahi sigorta ettirenin tazminat hakkını tamamen kaybetmesine yol açabilmektedir. Hakeza “akdî yükümlülük” kavramı, Türk hukukunda açıkça tanımlanmamış olup, riziko istisnasından ayırt edilmesinde dik-katli bir yorum faaliyeti gerektirmektedir. Bu makale ile TTK m. 1449 hükmünün tatbiki bakımından tartışmalı noktalar ve yorum faaliyetinde esas alınacak kıstaslar ele alınmaktadır.}, number={2}, publisher={Istanbul Medeniyet University}