@article{article_1784515, title={İç Fındıklarda Gizli Vurgunlar Üzerinde Bir Araştırma}, journal={Bahçe}, volume={6}, pages={47–68}, year={1973}, author={Ayfer, Mahmut}, keywords={hazelnut kernels}, abstract={İç fındıkların yüzeyinde herhangi bir parça kopması olmadan, endosperm ve kotiledonların hücre ve dokularında, ezilme ve parçalanma şeklinde meydana gelen, esmer renkli yağlımsı görünüşe, gizli vurgun adı verilmiştir. Doku kesitleri üzerindeki incelemeler, iç fındıkta, yağın özellikle endosperm hücreleri ile kotiledonların dış kısmında yığılmış bulunduğunu ve danenin iç kısımlarında yağ oranının düşük olduğunu göstermiştir. Yağın bu birikim şekli, iç fındığı, dış etkenlere karşı bir yaş meyve kadar duyarlı kılmıştır. Hafif basınçlar dahi daneyi ezmiş, zedelemiş ve berelenmiştir. Dolayısıyla iç fındıklar, yalnız kırma sırasında değil, ambalaj kabı seçiminde, taşımada ve muhafazada özel bir ihtimamı gerektirmektedir. Gizli vurgun yerlerinde hücrelerin genellikle ezilmiş ve patlamış oldukları görülmüştür. Yağ hücre içindeki yuvarlak veya oval kitle şeklini kaybetmiş, hücreler arası boşluklara doğru uzantılar meydana getirmiş ve doku içine yayılmıştır. Gizli vurgun yerlerinde rengin esmere dönüşme sinin ve yağlımsı bir görünüş olmasının nedeni budur. Bazı örneklerde, hücre ve dokularda parçalanmalarda meydana gelmiştir. Gizli vurgunların temel nedeni, kırma sırasında meyve kabuğu ve değirmen taşlarının iç fındık üzerine olan ezme, batma ve çarpma gibi mekanik etkileridir. Gizli vurgun olanları, çeşide, çeşidin derim yılma ve aynı çeşidin aynı yılda derilen örneklerinde önemli değişmeler göstermiştir. Gizli vurgun oranı, kabuk ile iç arasındaki boşluğu nispeten fazla olan yuvarlak şekilli Tombul fındık çeşidinde az (ortalama %20.8); kabuk ile iç arasındaki mesafe daha az ve konik-oval şekilli olan Sivri fındıkta daha fazla (ortalama %31.4) bulunmuştur. Gizli vurgun oranı, Türkiye üretiminin ve dolayısıyla birim alandan elde edilen ürünün yüksek olduğu 1970 yılında fındık içinin, meyve kabuğunu gereği ölçüde dolduramaması nedeniyle az birim alandan elde edilen ürünün düşük olduğu 1971 yılında ise fazla olmuştur. Aynı çeşidin, derimi aynı yılda yapılmış olan örneklerinde, gizli vurgun oranları önemli derecede farklı bulunmuştur. Bunun başlıca nedenleri olarak, bu örneklerin değişik ekolojilerde yetiştirilmiş olması; kabuklu fındıklarda boylamanın iyi yapılmamış ve oldukça farklı boylardaki fındıkların ayrı taşa gitmiş bulunması, çeşitlerin kabuk yapıları, kabuğun kırma sırasındaki nem oranı ve kırıcı taş ayarlarının gereği ölçüde dikkat ve titizlikle yapılmamış olması sayılabilir. Bu konularda araştırmalar yapılmalıdır. Dıştan sağlam görüldüğü halde, içi ezilmiş ve parçalanmış danelerde, yağ ve diğer maddelerin, hava ile nem doğrudan doğruya ve hem de daha geniş bir yüzeyle karşı karşıya gelmiş olması bozulma hızını artırmaktadır. Gizli vurgun yüzeyi geniş olan içlerde kabuk (testa) atma oranı yüksek bulunmuştur. İthalatçı ülkelerde Türk iç fındıklarının kolay bozulabilir ve muhafazaya dayanıksız olarak nitelendirilmesinin ve ithalinin asgari düzeyde tutulmak istenmesinin en önemli nedeni, bu gizli vurgunlardır.}, number={3-4}, publisher={Atatürk Horticultural Central Research Institute}