@article{article_1793489, title={Ceza Kanunlarının Zaman Bakımından Uygulanmasında Suçun İşlendiği Zamanın Belirlenmesinde Esas Alınacak Ölçüte İlişkin Bir Değerlendirme}, journal={Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi}, volume={74}, pages={1795–1812}, year={2025}, DOI={10.33629/auhfd.1793489}, author={Korkmaz, Fulya}, keywords={Succession of criminal laws, determination of the time of commission of the offence, conduct-based criterion, result-based criterion, principle of non-retroactivity}, abstract={Ceza kanunlarının zaman bakımından uygulanmasına ilişkin sorunlar, esas itibarıyla, kanunların birbirini izlemesi durumunda ortaya çıkmaktadır. Bu konuya ilişkin olarak Türk Ceza Kanunu’nun 7. maddesinde üç farklı ipotez öngörülmüştür. Bunlar; yeni suç yaratılması, suç öngören normun yürürlükten kaldırılması ve son olarak değişiklik yapan kanunların birbirini izlemesine ilişkindir. İlk ipotez açısından “aleyhteki kanunun geçmişe uygulanmazlığı ilkesi”, ikincisi açısından “lehte olan kanunun geçmişe uygulanabilirliği ilkesi” geçerlidir. Sonuncu ipotez bakımından ise, “aleyhte değişiklik yönünden geçmişe uygulanmazlık”, “lehe değişiklik yönünden ise geçmişe uygulanırlık ilkesi” söz konusudur. Ancak kanunların birbirini izlemesine ilişkin bu kuralların uygulanabilmesi için, öncelikle fiilin hangi kanun zamanında işlendiğinin, başka bir deyişle, suçun ne zaman işlenmiş sayılacağının belirlenmesi gerekir. Sorun burada fiilin bir kısmının gerçekleştiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile kalan diğer kısmının gerçekleştiği zaman yürürlükte bulunan kanunun farklı olması hâlinde ortaya çıkmaktadır. Belirtilen sorunu çözmek üzere öğretide bazı ölçütler ileri sürülmüştür. Bu çalışmanın amacı, ceza hukukunun temel ilkeleriyle tutarlı olan ölçütün benimsenmesinin önemini ortaya koymaktır. Nitekim yapılan değerlendirme sonucunda, davranış ölçütü esas alınarak, davranışın gerçekleştiği anda suçun işlenmiş sayılması gerektiği kanaatine varılmıştır. Ne var ki bu tespitin ceza kanunlarının birbirini izlemesi yönünden söz konusu olduğu ve ceza hukukunun tüm kurumları bakımından geçerli genel bir ölçüt olma özelliği taşımadığı ifade edilmelidir.}, number={3}, publisher={Ankara University}