@article{article_1800913, title={Hobbescu ve Spinozacı Devlet ve Hukuk Felsefesine Karşılaştırmalı Bir Bakış}, journal={İstanbul Hukuk Mecmuası}, volume={83}, pages={785–803}, year={2025}, DOI={10.26650/mecmua.2025.83.2.0004}, author={Aydın, Melike Belkıs}, keywords={Hobbes, Spinoza, Political legitimacy, Natural right, Modern natural right, Nominalism, Social contract, Materialism}, abstract={Avrupa’da sömürge yarışlarının tayin ettiği 17. yy. döneminin iki önemli düşünürü Hobbes ve Spinoza’nın içkinci politik meşruiyet arayışlarında, teorilerinde pek çok ortaklıklar bulunmaktadır. İki düşünür de materyalist bir hatta ilerleyerek felsefeyi ve politik teoriyi teolojiden ayıklamaya çalışmışlardır. Bu sayede politik iktidarı meşrulaştırmayı toplumsal bir hipotetik rıza ya da gücün verdiği bir güvenlik duygusuna dayandırırken tutarlı bir ontolojiyi de inşa etmişlerdir. İki düşünürün de konumlandığı aynı rotadaki hattın zorunlu öncülü nominalizmdir. Bu öncül üzerinde evrenselcilik iki düşünür için de boşa düşürülmüş, doğal hak Spinoza’da güce, Hobbes’ta insan doğasına dayandırılmıştır. Dolayısıyla iki düşünür için de egemenin politik meşruiyetinin tesisinde onu yetkilendirecek onay mercii toplumsalın, dahası tarihselin dışında apolitik bir otorite değildir. Bu çalışmada Hobbes ve Spinoza’nın felsefe tarihindeki konumları karşılaştırmalı bir okumaya tabi tutulacaktır. İki düşünür de denizaşırı sömürgecilik yarışında iddialı bir rekabetteki iki devletin çalkantılı bir döneminde eserlerini vermiştir. Çalışmanın amacı eşzamanlı iki düşünür Hobbes ve Spinoza’nın felsefelerini sırasıyla politik meşruiyet, doğal hak, sosyal sözleşme, nominalizm başlıkları üzerinden incelemek ve iki düşünürün benzerliklerini ve ayrılıklarını ortaya koyabilmektir. İki düşünür de teolojik tartışmalardan ayıklanmış bir politik teoriyi içeriklendirirken doğal hakkın yükümlülük ve ödev temelinde inşa edildiği eski düşünce geleneğinden hak ve doğaya yaslanarak bir kopuşu gerçekleştirmişlerdir. Sosyal sözleşme ise Hobbes’un açıkça temellendirdiği bir varsayımken, Spinoza sözleşme kavramına mesafeli yaklaşmıştır. Spinoza’nın sonsuz tözü doğal hakkın da sınırlarını başka bir dayanağa ihtiyaç duymaksızın tesis ederken Hobbes kapitalizmin şafağında ortaya çıkan bireyin özelliklerini teşhis ederek bireyin doğasını kalkış noktası yapmıştır.}, number={2}, publisher={Istanbul University}