@article{article_1806963, title={John C. Polkinghorne’da Kaos Teorisi Bağlamında İlahi Fiil ve İnayet Problemi}, journal={Temaşa Erciyes Üniversitesi Felsefe Bölümü Dergisi}, pages={424–435}, year={2025}, DOI={10.55256/temasa.1806963}, author={Atalay, Serdar}, keywords={Philosophy of Religion, John Polkinghorne, Chaos Theory, Divine Action, Providence}, abstract={Bu makale, John Charlton Polkinghorne’un ilahi fiili (divine action) fiziksel bir teori olan “Kaos Teorisi” üzerinden açıklama girişimlerini felsefi bir yöntemle analiz eder. Ayrıca, Polkinghorne’un önerdiği modelin mantıksal tutarlılığını, felsefi-teolojik açıdan yeterliliğini ve bilimsel kriterlerle uyumunu sorgular. Analitik yöntemi benimseyen çalışma, Polkinghorne’un, Kaos Teorisi’ni Tanrı’nın doğa yasalarını ihlâl etmeden, madde ve enerji girdisi olmadan, salt bilgi-temelli müdahale yoluyla tarihe iştirakini mümkün kılan bir “nedensel eklem” (causal joint) olarak kullanma girişiminin felsefi temellerini inceler. Polkinghorne’un ilahi faaliyet modeli, insan özgürlüğüyle bağdaşır ve katı determinizmi reddeder. Bu modele göre Tanrı’nın faaliyeti, nadir olay(lar) olarak görülen mucizenin imkânını dışlamayan ve birçok değişkene bağlı olan “bilişsel” bir yapı olarak belirir. Buna karşın Polkinghorne’un önerisi birkaç yönden eleştirilebilir. ‘Bilgi-girdisi’ düşüncesi, bilginin nedensel etkisini enerji-korunumuyla bağdaştırırken, “ontolojik statü” sorunu hala tartışmaya açık kalır. İkinci olarak, kaosun “açık gelecek” üretme kapasitesi ile Tanrısal yönlendirmenin pratik ayrıştırılabilirliği sorunlu gözükmektedir. Üçüncü olarak, yukardan-aşağı nedenselliğin aşağıdan-yukarıya kapalı nedensellik ilkesiyle uyumu, indirgemeci olmayan, fakat etkileşime dayalı bir ontoloji gerektirir. Burada teorinin tutarlılığı zihin-beden analojisi üzerinden savunulsa da konunun fiziksel açıklama düzenine eklenme biçimi netleştirilmeye muhtaçtır. Sonuç olarak makale, Polkinghorne’un ilahi fiil tasvirinin, kaos kuramının yapısal açıklığını teolojik fail-yüklemesi için verimli bir ara-yüz olarak gördüğünü, “nedensel eklem” ve “bilgi girişi” terimleriyle din-bilim diyaloğuna katkı sağlama potansiyeli taşıdığını, ancak metafizik temellendirme ve metodolojik ölçütler açısından daha nitelikli hale getirilmeye ihtiyaç duyduğunu savunur. Bu nedenle bahsi geçen model, teistik doğa tasavvurunu rasyonel kılmaya yönelik kayda değer bir çerçeve sunmakla birlikte, iddialarını daha açık ve sınanabilir kılacak bir formülasyona ihtiyaç duymaktadır.}, number={24}, publisher={Arslan TOPAKKAYA}