@article{article_242422, title={Türkiye’de ‘Seçim Sandığı’ Tartışmaları: Seçime Katılma Oranlarının Anlamı ve Önemi}, journal={Toplum ve Demokrasi Dergisi}, volume={9}, pages={25–50}, year={2016}, author={Kiriş, Hakan Mehmet}, keywords={Elections and democracy, voter turnout, voting, representation}, abstract={Serbest ve adil seçimler, çağdaş demokrasilerin ayırt edici özelliklerinden biridir. Seçmenlerin sandık başına gelmeleri, siyasal sistemin meşruiyetini onayladıkları anlardan biri olmaktadır. Bununla birlikte yerleşik demokrasilerde seçime katılma oranlarının giderek gerilediği görülmektedir. Bu durum, günümüzde demokrasinin yaşadığı krizlerden birini oluşturmaktadır. Oysa seçmenler, siyasal sisteme yabancılaştıkları için olduğu kadar memnun oldukları için de sandık başına gitmiyor olabilirler. Dolayısıyla seçime katılma oranlarının değerlendirilmesi bakımından bazı ortak konu ve etkenlerden söz edilebileceği gibi, her ülkenin öznel koşullarının oluşturduğu unsurlar da tartışılmalıdır. Bu makalede Türkiye’de seçime katılma oranları 1950 sonrasında, karşılaştırma amacıyla seçilen demokrasilerle de kıyaslanarak ele alınmaktadır. Türkiye’de yapılan milletvekili seçimleri, bu çalışmada geliştirilen katılma ve temsil indeksleri yoluyla değerlendirilmektedir. Genel olarak makalenin en çarpıcı sonuçlarından biri ise, batı demokrasilerinde neredeyse istikrarlı şekilde düşen katılma oranlarına karşın 1960 ve 1970’li yıllarda Türkiye’de de benzer bir görünümün olması ancak 1980 sonrasında Türkiye’de katılma oranlarının yükseldiği bir seyrin ortaya konmasıdır. 1969 seçimleri Türkiye’de gerçekleşen en düşük katılım oranına sahne olurken 1980 sonrasındaki en düşük katılma oranı 2002 seçimlerindedir. Yine 1980 sonrasında temsil bakımından seçim barajının ortaya çıkardığı dengesizlik indekslerde ölçülen skorlara yansımaktadır.}, number={19}, publisher={Ali KAMALAK}