TY - JOUR TT - Max Weber’in “Protestan Meslek Ahlakı” Argümanı İzleğinde Rembrandt’ın “Üç Ağaç”ı AU - Akpınar, Nurtaç Elçi PY - 2017 DA - February JF - Sanat Tarihi Yıllığı PB - Istanbul University WT - DergiPark SN - 0579-4080 SP - 1 EP - 22 IS - 26 KW - Rembrandt KW - “The Three Trees” etching KW - Max Weber KW - Protestant ethic KW - the spirit of capitalism N2 - Rembrandt van Rijn, sanatsal üretimini Protestan bir anlayışın yönlendirdiği,XVII. yüzyıl Hollanda Altın Çağı’nın en önemli ressamlarındandır.Günümüze ulaşmış yazılı bir belge olmamasına rağmen sanatçının yapıtları,onun Protestan mezheplerinden Mennonitizme spiritüel yakınlığının enönemli tezahürleri olarak yorumlanabilir. Tıpkı Mennonitler gibi yaşamıboyunca İncil’in yalın gerçekliğini arayan Rembrandt’ın sanatına Mennonitizmin,insanî kutsallığın İncil’in derinden kavranması ve Tanrı sevgisiyoluyla yükseltilmesi anlayışı yansımış ve bu Mennonit ruh, yaşadığı dönemHollanda sanatı özelinde oldukça ayrıksı addedilen sanatçının dinîkonulu yapıtlarının ötesinde, portrelerini, manzaralarını da kapsayan tümüretimine sinmiştir. Altın Çağ’da Mennonitler, sınırlı dinî özgürlüğe sahipazınlıktaki bir topluluk olmuş olsalar da bu dönemde tüm Baptist hareketlerbağlamında Hollanda, Avrupa’nın en hoşgörülü ülkesi konumundadır.Menno Simons’un “Hıristiyanca yaşayın; barışçıl, merhametli, müşfik vegerçek bir tevazu içinde olun; Tanrı’nın kelâmına riayet edin” öğütleri,XVII. yüzyıl Mennonitizminin temel düsturu olmuştur. Ancak HollandaAltın Çağı’nın sunduğu fırsatlar, inzivaya çekilen, sakin bir yaşam sürdürenMennonitler’in birçoğunu cezbeder. Büyük oranda kentli bir nüfusolan Hollandalı Mennonitler, giderek sosyal, kültürel, siyasi ve ekonomikalanlarda aktif roller almaya başlarlar ve Sjouke Voolstra’nın deyimiyle“tüccar vaize galip gelir”. Mennonit topluluk içerisindeki birçok varlıklı tüccar ve zanaatkâr, ekonomik yaşamda son derece etkin olur. ZenginMennonitler en fazla tekstil alanında faaliyet göstermişler, diyakozlarınbir kısmı, aynı zamanda kumaş tüccarlığı da yapmıştır. Baltıklar’da ticaretyapan Mennonitler, özellikle balina ve ringa balıkçılığında öncü olmuşlardır.Yine bu dönemde tıp doktorları arasında birçok Mennonit olduğu dabilinmektedir.Hollanda Altın Çağı, sanatsal faaliyetlere de ivme kazandırmıştır. Artıksanata yön veren yeni ekonomik ve siyasi elit sınıf- burjuva sınıfı bu dönemdekendi inançları doğrultusunda sanatçılara ahlâkî bir görev atfederekyapıtların Hıristiyanca bir yaklaşımla gerçekleştirilmesini talep etmiştir.Böylece Hıristiyan yaşam biçiminin yalnızca sözle değil amellerle de ifadeedilmesi gerektiği Mennonit anlayışı bağlamında, yalnızca Mennonittüccarın değil, Mennonit sanatçının da İncil’in rehberliğine sığınması gerektiğinevurgu yapılmıştır. Rembrandt da tüm sanatsal yaşamı boyunca buanlayıştan ayrılmamıştır.Sanatı, Rembrandt için “Tanrısal istemenin ona yüklediği özel birödev”dir. Bu Tanrısal ödev, “Protestan Ahlâkı” argümanını geliştirirkenWeber’in en önemli dayanağı olmuştur: Protestanlık, özel bir edinim ahlâkıiçerir; bunun da kaynağı doğruluk sadakati, dinî bir görev anlayışı ile inanankulun mesleki yükümlülüğünü bıkmadan, usanmadan yerine getirmeazmi ile karakterize edilebilecek “dünyevi asketizm”dir. Weber’e göre ekonomikdavranış biçimleri bağlamında Katolikler ve Protestanlar arasındakiayırt edilebilir farkın temelini dünyevi asketizm prensibi oluşturur. Buanlayış batı dünyasında modern burjuva kapitalizminin doğuşuna zeminhazırlamıştır. Protestanlık, kapitalizmin gelişimini sekteye uğratacak sınırlandırmalarıgevşeterek, çalışkanlık, kanaatkârlık, itidal, dürüstlük gibiekonomik erdemleri teşvik ederek kapitalizmin “ruhu”nun güçlenmesindepsikolojik destek sağlamıştır. “Meslek”, kulun Tanrı tarafından belirlenenyaşam durumudur. Böylece çalışma, salt ekonomik bir refaha ulaşma iledeğil, ruhani bir kurtuluşa ulaşma ile ilişkilendirilmektedir. Mesleki başarı,Tanrı’nın bir lütfudur; “seçilmişliğin” kanıtıdır. Weber’in savunduğuüzere Protestan ahlâkın yönlendirdiği çalışkanlık övgüsü ve mesleki başarıteşviki, kapitalizmin ortaya çıkışında hayati öneme sahiptir. DolayısıylaHollanda’nın, kapitalizmin büyük ölçekte geliştiği ilk ülke oluşu, tesadüfîgözükmemektedir. Hollandalı usta Rembrandt da, “Tanrı tarafından çağrıldığımesleğini” büyük bir aşkla yerine getirmiştir. O Weber’e göre “püriten anlayışın muazzam etkisinin somut bir örneğidir; özgürlük ve sefaletiçinde yaşamış Protestan bir ruh”tur.Rembrandt’ın Protestanca yaklaşımı, özellikle dinsel konuları ele alışıbağlamında Katolik öncülleri ve çağdaşları karşılaştırması ışığında ayırtedilebilmektedir. Ancak sanatçının farklı türlere ait yapıtları da bu bakışaçısı üzerinden incelenebilir. Bu çalışmada Rembrandt’ın manzara yapıtlarıgelişimi ve sonrasında “Üç Ağaç” adlı aside yedirme baskısı, sanatçınındinsel yönelimi ve Weber’in “Protestan Ahlâkı” argümanı izleğindedeğerlendirilecektir. CR - Akpınar, Nurtaç Elçi, Rembrandt van Rijn’ın Kimi Yapıtlarında Max Weber’in “Protestan Ahlâkı” Anlayışının İzleri, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2013. CR - Brown, Christopher, Dutch Landscape: The Early Years, Haarlem and Amsterdam 1590-1650, National Gallery, London, 1986. CR - Campbell, Colin, “Rembrandt’s Etsen Het Sterfbed van Maria en De drie Bomen”, De Kroniek van het Rembrandthuis XXXII, 1980, s.16-17. CR - Edmonds, Kenneth, Rembrandt and the Waterlander Mennonites, The Study and Research Comission on Baptist Heritage and Identity, Baptist World Alliance Gathering, Ede., Netherlands, July 29, 2009. UR - https://dergipark.org.tr/en/pub/iusty/issue//298741 L1 - https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/409990 ER -