@article{article_326207, title={FİİLÎ BAĞIMSIZLIK SÜRECİNDE BULGARİSTAN EMARETİ VE OSMANLI DEVLETİ’NİN TUTUMU (1878-1908)}, journal={Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi}, volume={15}, pages={225–238}, year={2013}, author={Arslan, Ali and Yıldırım, Bülent}, keywords={Principality of Bulgaria, The Ottoman State, Treaty of Berlin, Province of Eastern Rumelia, Macedonia}, abstract={1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nın sonucunda Osmanlı Devleti, nüfusunun en az yarısını Müslüman Türk unsurun oluşturduğu Bulgaristan topraklarını kaybetmiştir. Bulgar milliyetçilerinin hayallerini büyük oranda karşılayan Ayastefanos Antlaşması diğer büyük devletler tarafından kabul görmemiştir. Başta İngiltere olmak üzere diğer Avrupa Devletleri, Rusya’nın bölgede üstünlük sağlaması sebebiyle Berlin’de yeni bir Anlaşma yapılmasını sağlamışlar ve Berlin Anlaşması ile de sınırları daraltılmış bir özerk Bulgar Prensliği kurulmuş; Balkan Dağları’nın güneyinde ise Osmanlı Devleti’ne bağlı Doğu Rumeli Vilayeti oluşturulmuştur. Bulgar Prensi ve oluşturulduğu günden itibaren Bulgaristan Emareti fiilen bağımsız bir şekilde hareket etmiş, Avrupalı devletlerin baskısı sonucunda Osmanlı Devleti de bu durumu kabullenmek zorunda kalmıştır. Özellikle Doğu Rumeli Vilayetinin 1885’te Bulgaristan tarafından ilhakına ve sonrasında başlayan Bulgar-Sırp savaşına müdahalesiz kalan Osmanlı Devleti’nin itibarı sarsılmıştı. Bunların dışında özellikle 1888 yılından itibaren Bulgar Prensi Ferdinand döneminde başta İngiltere olmak üzere Almanya, Fransa, İtalya gibi pek çok Avrupa ülkesiyle gümrük vergileri konusunda anlaşmalar yapılmıştır. Bu anlaşmalar ekonomik olarak Sofya’ya önemli bir getiri sağlamasa da, Bulgaristan Emareti’nin uluslararası alanda tam bağımsız ve tanınmış bir devlet gibi muamele görmesine yol açmıştır}, number={1}, publisher={Trakya University}