@article{article_457696, title={ŞİZOFRENİ VE TEDAVİSİ}, journal={Lectio Scientific}, volume={2}, pages={43–61}, year={2018}, author={Summakoğlu, Demet and Ertuğrul, Barış}, keywords={Schizophrenia,treatment,psychiatric illness}, abstract={
Şizofreni; sanrılar, varsanılar, organize olmayan davranışlar, negatif semptomlar ve sosyal işlev bozukluğu ile karakterize edilen bir psikiyatrik hastalıktır. Şizofreni hastaların tedavisi farmakolojik tedavileri ve psikososyal tedavileri içermektedir. Farmakolojik tedavilerden antipsikotik ilaçlar şizofreni tedavisinin temelini oluştursa da araştırmalar psikososyal yaklaşımların klinik düzelmeyi hızlandırdığını bildirmiştir. Psikososyal yaklaşımlar desteklenmelidir ve ilaç tedavisi ile bütünleştirilmelidir. Çoğu şizofreni hastası antipsikotik ve psikososyal tedavinin birlikte kullanıldığı yaklaşımlardan yararlanmaktadır. Epidemiyolojik çalışmalarda cinsiyet açısından farklılık görüldüğü, erkeklerde en sık ortaya çıkan yaş aralığı 15-25 iken kadınlarda 25-35 olduğu ve sosyoekonomik düzeyi düşük ailelerde şizofreniye daha sık rastlandığı saptanmıştır. Etiyolojik çalışmalarda ise şizofreninin genetik etkenler, beynin yapısal değişiklikleri, nörokimyasal değişiklikler, nörofizyolojik değişiklikler, endokrin etkenlerle açıklandığı görülmüştür. Şizofreninin 4 temel belirtileri olduğunu öne sürülmüştür. Bunlar assosiasyon, ambivalans, autizm(otizm) ve affekttir. Şizofreni daha çok klinik bulgular dikkate alınarak paranoid tip, dezorganize tip, katatonik tip, ayrışmamış tip, rezidüel tip olmak üzere 5 alt tipe ayrılmıştır. Şizofreni, hastaların hayatını her yönüyle etkileyen kronik bir hastalık olduğu için, tedavide hedef; belirtileri azaltmak ya da ortadan kaldırmak, hastanın yaşam kalitesini ve uyumunu mümkün olduğunca artırmak ve hastalığın yıkıcı etkilerini mümkün olduğunca azaltmaktır.
|